Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/10057 E. 2018/20200 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10057
KARAR NO : 2018/20200
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.11.2016 tarihli ve 2014/24547 Esas, 2016/10294 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, 14.04.1971 tarihli “gayrimenkul satış senedi” başlıklı miras payının devri sözleşmesine dayanarak davalıların yakın miras bırakanı …….. Çimen’in dava konusu 195 parsel sayılı taşınmazdaki miras hissesinin iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, sözleşmede adı geçen …….. Çimen isimli kişinin kendi mirasbırakanları …….. Çimen olmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, miras payının devrine ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu açıklanarak davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiş, karar, Dairenin 30.11.2016 tarihli ve 2014/24547 Esas, 2016/16294 Karar sayılı ilamı ile; ‘‘…Davacının davasına dayanak olarak sunduğu 14.04.1971 tarihli ‘gayrimenkul satış senedi’ başlıklı adi nitelikteki sözleşmenin incelenmesinde; “…’in …. Köyü hudutları dahilinde bulunan babam …’e ait olan muhtelif parsellerdeki tarlaların, ölümü itibariyle hisseme düşen kısımlarını …….. Köyünden ağabeyim …’e tamamını sattım. Bedeli olan 5000 ( beş bin lirayı) nakten aldım…” ifadelerinin yer aldığı görülmüştür…Yapılan incelemede, davacının davasına dayanak olarak sunduğu yukarıda sözü geçen sözleşmede satışa konu taşınmazların …. Köyü hudutları dahilinde bulunan parseller olduğu halde dava konusu yapılan 195 parsel sayılı taşınmazın …….. Köyü köyiçi mevkiinde kain taşınmaz olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, davaya konu taşınmazın bahsi geçen sözleşme kapsamında olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca; Mahkemece, luzüm halinde yeniden taşınmaz başında keşif yapılmak suretiyle, davaya konu taşınmazın sözleşme tarihinde sözleşmede belirtildiği şekilde …. Köyü hudutları dahilinde yer alan parsellerden olup olmadığı, …….. Köyüne halk arasında …. Köyü denilip denilmediğinin açıklığa kavuşturulması, davaya dayanak sözleşme ile dava konusu taşınmaz arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekirken, bu husular üzerinde gereği gibi durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru ve isabetli görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Davacı vekili süresinde, Dairenin 30.11.2016 tarihli ve 2014/24547 Esas, 2016/16294 Karar sayılı bozma ilamının düzeltilmesini istemiştir.
Dava, 14.04.1971 tarihli gayrimenkul satış senedi başlıklı … ilçesinin …….. köyündeki taşınmazla ilgili düzenlenen senede dayalı açılan miras payının devri sebebiyle tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Dava dilekçesi ekinde yer alan aynı tarih ve başlıklı ‘‘….’’ köyü hudutları dahilindeki muhtelif parsellerle ilgili sözleşmeye göre talepte bulunulmadığı halde maddi hata yapılarak inceleme ve bozma yapılmıştır. Nitekim 14.04.1971 tarihli ‘‘….’’ köyündeki parsellerle ilgili sözleşmeye dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil talebinin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.04.2013 tarih 2011/537 Esas, 2013/352 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verilmiş ve karar Dairenin 24.12.2015 tarihli ve 2014/15603 Esas, 2015/23162 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davacının iş bu davada dayandığı 14.04.1971 tarihli sözleşmenin … ilçesinin …….. köyünde muristen kalan bina ve arsaya ilişkin davalıların murisi ve davacı arasında yapılan miras payının devri sözleşmesinin usulüne uygun şekilde düzenlendiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve görgüye dayalı tanık beyanları ile bu sözleşmenin dava konusu 195 parsele ilişkin olduğu, 195 parselin tapudaki niteliğinin ‘‘…………’’ olarak kayıtlı olup davacının, davalıların murisinin miras payını yazılı sözleşme ile satın aldığının anlaşıldığına ve mahkeme tarafından da toplanan deliller değerlendirilerek yazılı şekilde kabul kararı verildiğine göre, Dairenin 30.11.2016 tarihli ve 2014/24547 Esas, 2016/16294 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılması ve kabule yönelik yerel mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK’un 442/3. maddesi gereğince kabulüne; Dairenin 30.11.2016 tarih ve 2014/24547 Esas, 2016/16294 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 546,80 TL onama harcının’da temyiz eden davalılardan alınmasına, 13.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.