Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/9960 E. 2019/3965 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9960
KARAR NO : 2019/3965
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Alacaklı) : …
DAVALI (3. Kişi) :
DAVALI (Borçlu) :
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili; 07.01.2015 tarihli haciz esnasında borçlu şirkete ait menkullerin haczedildiğini, üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket arasında borcun doğum tarihinden sonra yapılan ticari işletme devrinin borçtan kurtulmak ve dava açan işçilerin tazminatını ödememek amacı ile yapıldığını öne sürerek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişi şirket tarafından borçlu şirkete ait 30 adet mağaza ve deponun tüm demirbaşları, marka hakkı ve yazılım programları da dahil olmak üzere hemen hemen tüm mevcudu ile devralındığı, devir işleminin ilan ettirilmediği, üçüncü kişi şirketi ile borçlu şirket arasında 13.07.2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin yedinci maddesinde işçi alacaklarına karşılık borçlu şirkete ödenmesi gereken bedelden 3.000.000,00 TL’nin mahsup edileceğinin ve bu miktar yetmediği takdirde fazla ödenecek miktarın borçlu şirket tarafından derhal ödeneceğinin öngörüldüğü, takibe konulan alacağın işçi alacağı olması nedeniyle anılan sözleşme maddesi uyarınca üçüncü kişi şirketin de borçtan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, İİK’nin 99.maddesine dayalı alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. Dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2018 tarihli ve 2016/372 Esas, 2018/236 sayılı kararı ile borçlu şirketin iflasının açıldığı, kararın 02.05.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacaktır. (İİK’nin 193/2. maddesi)
Borçlu şirket hakkında verilen iflas kararı, istihkak iddiası hakkında verilen karardan sonra kesinleşmiştir. Bu durumda, Mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden, İİK’nin 193/2 maddesi uyarınca takibin düştüğü ve hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2. Bozma neden ve şekline göre davalı üçüncü kişi vekilinin esasa dair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin esasa dair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.