Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/782 E. 2016/12704 K. 28.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/782
KARAR NO : 2016/12704
KARAR TARİHİ : 28.09.2016

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

… ile … aralarındaki itirazın iptali davasının kabulüne dair … Aile Mahkemesi’nden verilen 04.12.2015 gün ve 429/861 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de, duruşma isteği pul yokluğundan red olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı … vekili, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5083 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını; ancak icra takibi borçlusu olan davalı tarafın takibe haksız olarak itirazda bulunması ile takibin durduğunu belirterek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takip çıkış değeri üzerinden %20 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, ayrıca ilama dayanarak ilamsız takip yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5083 Esas sayılı İcra takibine yapılan itirazın iptaline, icranın devamına, davacı lehine 24.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında görülen mal rejiminin tasfiyesine ilişkin … Aile Mahkemesi’nin 2011/129 Esas ve 2014/869 Karar numaralı dosyasının incelenmesinde; davacı …’ın davalı …’dan 170.070,00 TL alacak hakkı olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak 50 bin TL’na hükmedildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hüküm 13.03.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı … 50 bin TL haricinde kalan 120 bin TL alacak için 09.04.2015 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5083 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatmış, borçlu davalı … vekili tarafından alacağın zamanaşımına uğradığı, ilama dayanarak ilamsız takip yapılamayacağı ileri sürülerek takibe ve borcun tamamına itiraz edilmiştir.
Mahkemece, gerekçe bölümünde, davalı vekilinin zamanaşımı ilk itirazı yönünden zamanaşımı itirazının yersiz olduğu, ilamsız takibin katılım alacağı kararından sonra bir yıl içinde başlatıldığı, Borçlar Kanunu gereğince bir ve on yıllık zamanaşımı sürelerinin geçmediği, katılım alacağı davası süresinde açılıp, 2014 yılında karara bağlandığından davalının zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği belirtilmiştir.

Ne var ki, dosya kapsamı incelenmesinden; tarafların 17.10.1985 tarihinde evlendikleri, yurt dışında görülen ve 25.08.2003 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme ilamı ile boşandıkları, yabancı mahkeme ilamının Türkiye’de tanınması için Üsküdar 1. Aile Mahkemesi’ne 31.03.2004 tarihinde açılan davanın kabulüne ilişkin kararın ise 08.10.2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma kararının kesinleştiği tarihten itibaren davacı tarafın ilamsız icra takip talebinde bulunduğu 09.04.2015 tarihine kadar 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğuna ve davalı tarafça hem borçlusu olduğu …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5083 Esas sayılı İcra dosyasına hem de temyize konu iş bu dava doyasına süresi içinde sundukları cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğuna göre zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2.050,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.