Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/7715 E. 2017/4842 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7715
KARAR NO : 2017/4842
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

… A R A R

… 2.Aile Mahkemesi’nin 2013/480 Esas 2014/214 Karar sayılı ilamına dayanılarak başlatılan icra takibinde, borçlu vekili, İcra Mahkemesi’ne başvurarak; takip konusu borcun takip tarihinden önce alacaklının hesabına ödendiğinden bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, yapılan ödemenin taraflarına bildirilmediğini, yapılan ödemeden takip başlatıldıktan sonra haberdar olduklarını beyanla itirazın reddini savunmuştur.
Mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Başvuru bu hali ile İİK’nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır.
6098 sayılı T.B….’nun 100. (Eski 818 sayılı BK 84. ) maddesinde, “Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçta düşme hakkına sahiptir. ” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, dayanak ilamdaki maddi ve manevi tazminat alacakları ile faizlerinin tahsili amacıyla toplam 22.352,32 TL üzerinden icra takibinin 26.06.2015 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin borçlu vekiline 02.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 17.06.2015 tarihinde 22.625,00 TL ödemenin alacaklının adı, ilamın esas numarası , ilamdaki tazminatlara ilişkin olduğu belirtilerek alacaklıya havale edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bu ödemeden takipten önce alacaklı veya vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından alacaklı tarafından takip başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Mahkemece, TBK’nun 100. maddesi (BK’nun 84. maddesi) ve İİK’nun 33. maddesi gözetilerek Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL’nin temiz edenden alınmasına, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.