Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/7577 E. 2017/11047 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7577
KARAR NO : 2017/11047
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı asil tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden taraftan kimse gelmedi ve karşı taraftan … vekili Avukat Süreyya Kardelen Yerli geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, evlilik birliği içerisinde davalı adına edinilen taşınmazın alımında katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 4.450,00 TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, harcını yatırdıkları 10.12.2015 tarihli dilekçe ile talep miktarını 43.325,00 TL olarak arttırdıklarını bildirmiştir.
Davalı … vekili, taşınmazın alımında davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 43.325,00 TL katkı payı alacağının dava tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
1-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı asılın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davalı asılın faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına faiz talebi bulunduğu takdirde dava dilekçesindeki miktar yönünden dava, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekir. Kararda faiz başlangıcı tarihleri infazda karışıklığa veya duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gereklidir (HMK.m.297/2).

Açıklanan nedenlerle, mahkemece, katkı payı alacağına ilişkin alacak isteğine, dava ve ıslah tarihi dikkate alınarak faiz hükmedilmesi gerekirken faiz başlangıcının tüm alacak yönünden dava tarihinden başlatılması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün (2.) bentte açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin ” 1-43.325,00 TL katkı payı alacağının dava tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, ibarenin yerine “1-43.325,00 TL katkı payı alacağının 4.450,00 TL kısmına dava tarihi olan 06/08/2013 tarihinden itibaren, bakiye kısma ıslah tarihi olan 10.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı …’e verilmesine,’ rakam ve kelimelerinin yazılmasına, HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; davalı asılın sair temyiz itirazlarının (1.) bentte açıklanan nedenlerle reddine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.