Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/5964 E. 2018/19568 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5964
KARAR NO : 2018/19568
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :…….. Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı vekili; borçlu aleyhine yapılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun fiilen faaliyette bulunduğu adreste yapılan haciz sırasında üçüncü şahıs yetkilisinin mahcuzlara ilişkin istihkak iddiasında bulunduğunu, takip borçlusunun ticari işletme unsurlarını bir bütün olarak …’deki adresinden ……..’daki adresine getirdiğini, takip konusu alacağın alacaklı tarafından borçluya satılan mal bedelleri için düzenlenen faturadan kaynaklandığını, 3. kişi şirketin borçlunun mal varlığının büyük bir kısmını devralmasının İİK’nin 44. maddesi anlamında ticari işletme devri olduğunu öne sürerek, İİK’nin 99. maddesi uyarınca dava açmak üzere …….. Dairesi tarafından verilen süreye ilişkin işlemin iptaline, şikayete dair talebin reddi halinde, davaya istihkak davası olarak devam edilmesine ve üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş , cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece; davacı tanıklarının beyanları ve … kayıtlarına, daha önce borçlu şirkette çalışan 9 işçinin istihkak iddiasında bulunan 3. kişi şirkette çalışmaya devam ettiği borçlu ve 3. kişinin faaliyet alanlarının aynı olduğu davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının istihkak iddiasının kaldırılmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; …….. Müdürlüğü işlemini şikayet, mümkün olmadığı takdirde İİK’nin 99. maddesi uyarınca istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir. Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanunun 27. ve 32. maddelerinde belirtilmiştir.
İstihkak davaları İİK’nin 97. maddesi gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi ile (1) sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü anılan Kanun’un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra, yargılamaya devam olunması, yargılama tamamlanıp davanın kabulüne karar verildiğinde ise davada haksız çıkan taraftan eksik kalan karar ve ilam harcının alınması gerekir. Somut olayda ise takibe konu alacak miktarı 278.000,00 TL, mahcuzların değeri ise 527.000,00 TL’dir. Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmemiş, Mahkemece dava değeri belirlenerek harç ikmali yoluna gidilmeksizin yargılama yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu sebeple; istihkak iddiasının reddine ilişkin talep hakkında yargılama yapıldığından alacak tutarı üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü anılan Kanun’un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra, yargılamaya devam olunması gerekir iken bu hususun değerlendirilmemesi doğru olmamıştır.
2. …….. Hukuk mahkemelerinde açılan istihkak davaları …….. takip dosyalarının devamı niteliğindedir. Yeniden vekalet sunulmasına gerek olmadan takip dosyasındaki vekalet ilişkisi esas alınarak istihkak davasının yargılamasına başlanır ve sonuçlandırılır. Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları da bu yöndedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HMK’nin 73. 81. 82. ve 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Dava dilekçesinin ve gerekçeli kararın …….. takip dosyasına istihkak iddiasında bulunarak vekaletini sunan 3. kişi vekiline tebliği gerekirken davalı asıla yapılmış olması HMK’nin 27. maddesinde düzenlenen “hukuki dinlenme hakkı”nın da ihlali niteliğindedir.
Bu sebeple, dava dilekçesi de dahil yargılama faaliyeti içinde yerine getirilen ve taraflara tebliği gereken işlemlerle ilgili tebligatın davalı 3. kişi vekiline yapılarak, davaya yönelik beyanları alınıp, göstereceği deliller toplanarak dosyada bulunan diğer deliller de dikkate alınıp uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, davalı 3. kişi asıla tebligatların yapılarak yargılamanın sonuçlandırılması doğru görülmemiş olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 03.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verilidi