Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/5918 E. 2018/19571 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5918
KARAR NO : 2018/19571
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili; müvekkili ile hiç bir …. …. bağı olmayan, dosya borçlusu hakkında yapılan takip nedeniyle 17.04.2015 tarihinde yapılan hacizde müvekkiline ait eşyaların haczedilerek yediemin deposuna götürüldüğünü, istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; istihkak iddia eden kişinin 3. kişinin yetkili temsilcisi olmadığını, istihkak iddiasının süresinde olmadığını, dava tarihinden sonra 3. kişi ve borçlunun adres değiştirdiğini, 3. kişinin haciz mahallinde faaliyet göstermediğini, sunulan sözleşme ve faturaların karinenin aksini ispatlamaya elverişli olmadığını, tarafların mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yaptıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; ödeme emri tebliğ adresinde 17.04.2015 tarihinde yapılan hacizde borçlu vekilinin borçluya ait bir kısım broşür evrakların bulunduğu, davacı 3. kişi vekili haciz adresine ilişkin kira kontratı ve belgelerini sunmuş ise de, haciz mahallinin borçluya ait olması nedeniyle borçlu ile 3. kişinin malı birlikte elinde bulundurması nedeniyle mahcuzlar borçluya ait sayılacağından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Dosya içeriğine, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek verilen kararda ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. İstihkak davaları İİK’nin 97 maddesi gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi ile (1) sayılı tarifedeki nispi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü anılan Kanun’un 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra, yargılamaya devam olunması, yargılama tamamlanıp davanın kabulüne karar verildiğinde ise davada haksız çıkan taraftan eksik kalan karar ve ilam harcının alınması gerekir. Davanın reddine karar verilmesi halinde ise maktu karar ve ilam harcı alınması gerekir.
Temyize konu davada ise, davanın reddine karar verilmiş ve hüküm sadece davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava reddedildiği halde anılan kanun uyarınca davacıdan maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınmış olması doğru değil ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: (1) nolu bentte açıklandığı üzere davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, (2) nolu bentte açıklanan sebeple hükmün 2. fıkrasının “492 Sayılı Kanun gereği alınması gereken toplam 956,34 TL harçtan peşin alınan 239,09 TL’nin mahsubu ile 717,25 TL harcın davacıdan tahsiline” cümlesinin hükümden çıkartılarak yerine, “Peşin alınan 239,09 TL harçtan alınması gereken 29,20 TL maktu harcın mahsubu ile fazla alınan 209,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine” rakam ve kelimelerinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.