Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/5906 E. 2018/19569 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5906
KARAR NO : 2018/19569
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı 3. kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı 3. kişi vekili; alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan takipte davacı 3. kişi şirkete ait adreste 3. kişi şirkete ait bir kısım menkul malların ihtiyaten haczedildiğini, ancak yapılan bu haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerek haciz mahallinin gerekse de haczedilen menkullerin 3. kişi şirkete ait olduğunu,borçlu şirket ile aralarında ticari alım-satım dışında hiçbir fiili ve hukuki organik bağ bulunmadığını beyanla istihkak iddiasının kabul edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; davanın süresinde açılmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, haciz işleminin borcun doğum tarihinden sonra gerçekleştiğini, haciz işlemi sırasında mülkiyeti ispatlayıcı herhangi bir belge ortaya konulmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının kesin süre içerisinde masraf yatırmadığı, bu nedenle faturaların hacizli mallara ve ticari defterlere uyumlu olup olmadığı, finansal kiralama sözleşmesine konu olan mallar ile hacizli malların aynı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı 3. kişi vekili ve davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Taraflara hak arama özgürlüğü kapsamında iddia, savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirme ve açıklama yapma hakkı tanınarak, gösterilen deliller toplanıp ve tanıklar dinlendikten sonra karar verilmesi gerekir.
Mahkemece; davacı 3. kişinin 26.03.2015 havale tarihli dilekçesi ile, mahcuzlardan …….. marka oksijen kesme makinesinin seri numarası APL-0-0011 olması gerekirken, haciz tutanağına APL-0-0033 olarak yanlış yazıldığı iddia edilerek yapılan keşif talebi değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
2. Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için, mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. (HMK mad. 324/1) Verilen kesin süre içinde delil avansının yatırılmamış olmasının sonucu, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılmaktır (HMK mad. 324/2). Mahkemece hangi işlemler için ve ne miktar avans talep edildiği buna ilişkin ara kararda gösterilmemiş ise, verilen kesin süre sonuç doğurmaz.
Somut olayda; Mahkemece, 27.10.2015 tarihli ara kararda bilirkişi incelemesine ilişkin ücret miktarı açıkça gösterilip bildirilmemiştir. 22.12.2015 tarihli celsede masraf yatırılmadığından bahisle önceki ara karara atıf yapılmış, toplam ödenecek gider avansı miktarı belirtilmediği gibi, davacı tarafa kesin sürenin sonucu açıkça hatırlatılmamış olduğundan kesin sürenin sonuç doğurduğundan bahsedilemez.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı 3. kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nin 366. ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalı alacaklı vekilinin temyiz itrazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 03.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

B.A