Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/5412 E. 2019/1012 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5412
KARAR NO : 2019/1012
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K… A R A R

Davacı alacaklı vekili, davalı Bankanın haciz müzekkeresine karşı rehin ve hapis hakkını ileri sürerek istihkak iddiasında bulunduğunu, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, borçlunun kredili müşterileri olduğunu, imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği borçlunun hesabındaki tutar üzerinde rehin-takas-mahsup haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalı 3. kişinin rehin hakkının borçlu ile aralarında imzalanan sözleşmede açıkça düzenlendiği, davalı Bankanın, müşterisi olan borçluya karşı ileri sürebileceği defi hakkını alacaklı-davacıya karşı da ileri sürebileceği gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99.vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. Davacı alacaklı vekilinin asıl dava dosyasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK’nin 4949 sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanun’un ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığından uyuşmazlık konusu değerin 5.980,00 TL’yi geçmediği anlaşılmış olduğundan temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
2. Davacı alacaklı vekilinin birleşen dava dosyasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, yapılması gereken iş, öncelikle üçüncü kişi Bankadan, davalı borçlu ile Banka arasında imzalanan sözleşmelere ilişkin ödeme planının ve varsa tahsilat makbuzlarının getirtilip, 05.08.2014 günlü haciz müzekkeresinin davalı Bankaya tebliğ edildiği tarih itibarı ile Bankaya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu, Bankanın herhangi bir riskinin olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi, dosyadaki diğer deliller gözetilerek, Banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacı alacaklı vekilinin birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.