Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/4767 E. 2019/1086 K. 06.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4767
KARAR NO : 2019/1086
KARAR TARİHİ : 06.02.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz karar harcı ve başvuru harcı yatırılmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesi 09.12.2015 tarihli ek karar ile ret edildikten sonra, bu ek kararın da davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu şirketin borcundan dolayı müvekkili şirketin adresinde 05.09.2014 tarihinde haciz yapıldığını, haczedilen menkul malların müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu, davacı şirket tarafından mülkiyet karinesinin aksinin kesin ve güçlü delilerle ispat edilemediğini, istihkak davasının reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 25.02.2014 ile 20.06.2014 tarihleri arasında borçlu ile 3. kişinin aynı adreste birlikte faaliyet gösterdikleri, davacı şirket ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece tesis edilen 09.12.2015 tarihli ek karar ile, davacı vekili tarafından temyiz karar harcı ile başvuru harcı yatırılmadığı gerekçesi ile, temyiz talebinin reddine karar verilmiş; ek karar süresi içerisinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı üçüncü kişi vekili yerel Mahkemenin hükmünü temyiz etmiş ise de; temyiz karar harcı ile temyiz başvuru harcının yatırıldığına ilişkin herhangi bir tahsilat ya da para makbuzu dosya arasında bulunmamaktadır. Bu durumda, 25.01.1985 tarihli ve 5/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı ile 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulaması gereken HUMK’un 434/3. maddesi gereğince, temyiz karar harcını yatırması için adına muhtıra çıkarılması, verilecek 7 günlük kesin süre içerisinde temyiz karar harcının yatırılması aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun muhtırada belirtilmesi, verilen kesin süre içinde temyiz harcının yatırılmaması halinde Mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verileceği konusunda aynı biçimde muhtırada uyarı yapılması, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük kesin sürenin dolmasının beklenmesi, yatırılmaması halinde ise, Mahkemece, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Ne var ki, somut olayda Mahkemece kararı temyiz eden davacı vekiline temyiz karar harcı ile temyiz başvuru harcını tamamlaması için muhtıra gönderip süre tanınmadan temyiz talebinin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, ek karara yönelik temyiz isteğinin kabulüne ve yerel mahkemenin 09.12.2015 tarihli ek kararının kaldırılarak hükmün esas yönünden incelenmesine karar verilmiştir.
1. Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava dosyası ekinde gönderilen … 7. İcra Müdürlüğünün 2014/ 24431 sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı vekilinin 13.11.2015 tarihinde sunduğu dilekçe ile takibe konu borcu haricen tahsil ettiklerini, alacağı kalmadığını bildirmiştir. Aynı tarihli karar ile İcra Müdürlüğü haricen tahsil nedeni ile dosyanın kapatılmasına karar verilmiş, tahsil harcı yatırılmıştır.
Bu bilgilere göre istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekir. Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek 6100 sayılı HMK’nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2. Bozma sebep ve şekline göre, davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.