Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/4391 E. 2019/97 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4391
KARAR NO : 2019/97
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Davacı alacaklı vekili, ödeme emrinin borçlulara 3. kişinin adresinde tebliğ edildiğini, tebliğin itirazsız kesinleştiğini, davaya konu hacizden bir gün önce tebligat adresindeki işyerine hacze gittiklerini, borçlulardan İbrahim’in adreste hazır olduğunu, borçlu ile akşam görüşmek üzere anlaştıklarını ve haciz yapmadıklarını, borçlunun akşam gelmediği için bir gün sonra tekrar aynı adrese hacze gittiklerini, ancak borçluların babasının istihkak iddiasında bulunduğunu, bu iddianın yasal olmadığını, zira aynı adreste borçlulara tebligat yapıldığını, bir önceki gün yapılan hacizde borçlunun hazır olduğunu, 3. kişinin hacizde sunduğu belgelerin tebligat tarihinden sonra düzenlendiğini belirterek, 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3. kişi, takip borçlularının babası olduğunu, söz konusu işletmeyi içindeki mallar ile birlikte borçlu Kadir Battal’a kiraya verdiğini, işletmenin kendisine ait olduğunu, davaya konu hacizden bir gün önce yapılan hacizde borçlu İbrahim’in neden dükkanında olduğunu bilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı 3. kişi ile borçlu arasında 11/01/2013 tarihinde noterde kira sözleşmesinin yapıldığı ve sözleşmede açıkça haczedilen mallar sayılmak suretiyle taşınmazın kasap eşyaları ile birlikte borçluya kiralandığından istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu haciz takip dayanağı bonoda geçen ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmıştır. Eldeki davaya konu hacizden bir gün önce aynı adreste gerçekleştirilen hacizde borçlulardan …’ın hazır olduğu görülmektedir. Somut olayda mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Davalı 3. kişinin dayandığı 25.12.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde mecurun adresi, “Tisan Toptancılar Sit. 361 No:8” olup, adres haciz mahalline ait değildir. Bu durumda sözleşmede geçen demirbaşların mahcuzlar ile ilgisinin olmadığının kabulü gerekir. Davanın bu nedenler ile kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366. ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.