Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/4267 E. 2017/13714 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4267
KARAR NO : 2017/13714
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi ve davacının 19.09.2017 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR
Davacı, tarafların ortak murisi babası … ‘dan satın aldığı taşınmazların kadastro tespiti sırasında kardeşleri olan davalılar adına tespit edildiğini beyan ederek taşınmazların tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, evveliyatı tapusuz olup taşınır mal hükmünde ve haricen satışı mümkün olan dava konusu taşınmazların davacı tarafından davalılara satılıp; ortak murisin ölümünden beri zilyetliğinin de davalılarda olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edildikten sonra davacı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan usulüne uygun kimlik kontrolü yapılmış 19.09.2017 tarihli dilekçesiyle davadan ve temyizden feragat etmiştir.
HMK’nun 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nun 311. maddesinde ise feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı ve irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebileceği belirtilmiştir. Karar kesinleşinceye kadar davadan feragatin mümkün olduğuna, Mahkemece, bir karar verilip, davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davacı asıl tarafından önce davadan feragat edilip sonra feragatten vazgeçildiğine, bu aşamada feragat hakkında karar verme yetkisi yerel mahkemeye ait bulunduğuna göre, davacı asılın davadan feragat ve feragatten vazgeçme beyanları hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenle, davacı asılın davadan feragati ve feragatten vazgeçme talepleri dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmak üzere yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, alınan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.