Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/4207 E. 2018/20013 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4207
KARAR NO : 2018/20013
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili ve davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR
Davacı alacaklı vekili, 15.09.2014 tarihinde borçlu …….. Tic… Ltd. Şti.’nin adresine hacze gidildiğini, ancak adresin diğer davalı ……….. Ltd. Şti. tarafından işletildiğinin tespit edildiğini, 3. kişi şirket yetkilisinin işyerini borçlu şirketten devraldıklarını beyan ettiğini, haciz mahallinde yapılan evrak araştırmasında işyerinin borçlu şirket tarafından 3. kişi şirkete devredildiğine dair “İş Sözleşmesinin Devri ……..ü” ve “……..” başlıklı belgelerin bulunduğunu, 6098 sayılı TTK 428 maddesi ve diğer ilgili mevzuat gereği devreden ve devralanın borçlardan iki yıl süre ile birlikte sorumlu olduklarını belirterek, 15.09.2014 tarihli haciz zaptı ile haczedilen malların borçluya ait olduğunun tespitine, devre konu diğer menkul-gayrimenkul ve araçlar yönünden haczin mümkün olduğunun ve dosya borcundan her iki davalının birlikte sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3. kişi ……….. Ltd. Şti. vekili vekil eden şirketin performansı nedeniyle 2012 yılında … …….. A.Ş. Başbayiliğini almasının teklif edildiğini, ……..A.Ş. tarafından bayilik şartı olarak, borçlu ……….. Ltd. Şti’nin mallarını satın alması ve satış bedelinin borçlu şirketin ……..A.Ş’ye olan borcundan dolayı kendilerine ödenmesi şartının öne sürüldüğünü ve 21.11.2012 tarihli sözleşme ile borçlu ……….. Ltd. Şti.nin sahip olduğu menkullerin satın alındığını, taraflar arasında devir değil satış olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece Borçlar Kanunu’nun 202. maddesi gereğince bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralanın iki yıl süre ile borçlardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın istihkak iddiasının reddi talebi yönünden kabulüne, dava dilekçesindeki tespite dair taleplerin istihkak davasında incelenemeyeği, istihkak davasının konusunun sadece mahcuzlarla sınırlı olduğu gerekçesi ile bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili ve davalı 3. kişi ……….. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı 3. kişi ……….. Ltd. Şti.nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, davaya konu haciz işlemi sırasında davacı 3.kişi şirket yetkilisi, 13.11.2012 tarihinde borçlu ……….. Ltd. Şti.nden bayiliği devraldıklarını beyan etmiştir.
Bu durumda, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvaazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır. Muvazaa iddiasının bulunmaması halinde alacaklının, tasarrufun iptali davası açarak alacağına kavuşma imkanı bulunduğu gibi, …….. hükümlerine göre açılacak davalarda da devri yargılama konusu yapabilir.
Ayrıca, İİK’nin 44. maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi işletmenin devrini sakatlamaz. Anılan hükmün yalnız cezai yaptırımı vardır. (İİK 337/a md) Aktiflerin devredenin malvarlığından çıkmamış kabul edilmesini, yani haczedilmesini sağlayacak tek yol, muvazaanın iddia ve ispat edilmesidir.
Bu bilgiler ışığında dosya kapsamına göre, borcun doğumundan önce davalı 3. kişi ……….. Ltd. Şti ile dava dışı ……..A.Ş arasında 01.10.2010 tarihli “……..si” yapıldığı, bu sözleşmenin 12.11.2012 tarihli “Ek ……..” ile “…, taraflar arasında münakit 01.10.2010 imza tarihli ……..si’nin 3. maddesi uyarınca belirlenen bayilik bölgesine yeni bir bölgenin ilave edilmesi”nin kararlaştırıldığı, takip tarihinin 01.08.2014 olduğu, borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında imzalanan 21.11.2012 tarihli sözleşme bulunduğu, sözleşmenin konusunun eski bayinin ekli listede bulunan menkullerin yeni bayiiye satışı ve satış bedeli olan 150.000.- TL’nin eski bayii tarafından borcuna mahsuben ……..A.Ş.ye temliki koşulları ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğu, borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında organik bir bağın bulunmadığı, mülkiyet karinesinin 3.kişi lehine olduğu haciz mahallinde bulunan 13.11.2012 tarihli “İş Sözleşmesinin Devri ……..ünün” karinenin aksinin ispatı için yeterli olmadığı, kaldı ki davacı alacaklının da taraflar arasında muvazaalı devir-satış olduğu iddiasının bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı ……….. Ltd. Şti’nin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 35,90 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 73,30 TL’nin davacıya iadesine ve davalı 3.kişiden alınan peşin harcın istek halinde iadesine 11.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.