Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/3612 E. 2018/19018 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3612
KARAR NO : 2018/19018
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :…… Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili; müvekkilinin işyerinde iflasına karar verilen borçlu …… …Ltd. Şti.’nin borçları nedeniyle dava dilekçesinde numaralarına yer verilen takip dosyaları uyarınca haciz ve muhafaza işlemleri yapıldığını, anılan işlemlere karşı açılan istihkak davaları derdest iken. borçlu şirketin iflasına karar verildiğini, bunun üzerine … 1. …… Müdürlüğünün 2015/1 sayılı iflas dosyası üzerinden mahcuzların satışına karar verildiğini, haciz yapılan işyerinin 31.01.2014 tarihinde mülk sahibinden kiralandığını ve borçlu şirketin bir kısım demirbaşlarının bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını öne sürerek, iflas masasına kaydı yapılan menkuller üzerindeki istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve mahcuzların satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İflas İdare Memurluğu, borçlu şirket hakkında iflas kararı verildiğini, iflas kararından yaklaşık 6 ay sonra açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, talebin İİK 16. maddesi kapsamında memur işlemini şikayet başvurusu olduğu, satışı talep edilen menkullerle ilgili değişik mahkemelerde derdest istihkak davaları bulunduğu, bu davalarda mahcuzların satışlarının durdurulması yönünde tedbir kararı alınabileceği, satışın durdurulmasını haklı kılacak belgelerin sunulmadığı gerekçesi ile satışın durdurulmasına ilişkin şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar dava şikayet talebi olarak görülüp sonuçlandırılmış ise de ; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline ve nispi harç yatırılarak açıldığına göre dava, üçüncü kişinin İİK’nin 228. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
İstihkak davaları İİK’nin 97/11. maddesi uyarınca genel hükümlere göre basit yargılama usulüne tabidir.
Dava, 6100 sayılı HMK’nin yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Anılan Kanun’un 320/1. maddesi ile basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmesi olanağı getirilmiştir. Ne var ki, anılan hükmün uygulanabilmesi için tarafların dilekçeleri ile ekinde sundukları delillerin karar verilmesi için yeterli olması, böylece iddia ve savunma haklarının kısıtlanmaması gerekir. Böyle bir uygulama, Anayasa’nın 36. maddesi ile teminat altına alınan ve 18.05.1954 tarihinde ana metnini imzalayıp, 25.09.1989 tarih, 89/14563 sayılı kararnameyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bağlayıcı yetkisini tanıyan Ülkemizde de geçerlilik kazanmış bulunan AİHS’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da bir gereğidir.
Buna göre; taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak (taraf teşkili sağlanarak) gösterecekleri delillerin toplanması, duruşmalı inceleme sırasında taraflarca sunulan kanıtların yargılama sırasında değerlendirilerek taraflara da bu konuda beyanda bulunma olanağının tanınması oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraflara delil sunma imkanı tanınmadan, ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.