YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/271
KARAR NO : 2016/1767
KARAR TARİHİ : 02.02.2016
MAHKEMESİ : … Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak
N.. K.. ile H.. D.. aralarındaki mal rejiminden kaylnaklanan alacak davasının reddine dair … Aile Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı N.. K.. vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.
Davalı H.. D.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının annesi ile babasının … tarihinde boşandıkları, mal rejiminin 11.12.1981 tarihinde sona erdiği, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının … tarihinde boşanmış olarak ölen annesi ile babasının Almanya’da birlikte çalışmalaları sonucu elde edilen birikimlerle banka mevduat hesaplarında bulunan paralar ile gayrimenkuller edinildiği, bu malvarlığının edinilmesinde davacının annesinin de katkısının bulunduğu iddiası ile açılmış mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak isteğine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği 18.01.2003 tarihinden sonra 26.10.2011 tarihinde açılmıştır. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri’nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre, Medeni Kanunun vesayete ilişkin kısmı hariç Aile hukukundan kaynaklanan bütün davaların Aile mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu durumda görevli mahkeme Aile Mahkemesi’dir. Dava görevli Aile Mahkemesi’nde açıldığı halde, Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hatalı nitelendirilmesi sonucunda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna değinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 02.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.