Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/22038 E. 2019/1019 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/22038
KARAR NO : 2019/1019
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Feragatin İptali İle Yargılamanın Yenilenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

.K. A R A R

Davacı … vekili, davacı ve davalı arasında görülen … 5. Aile Mahkemesi’nin 2013/400 Esas, 2014/39 Karar sayılı mal rejiminin tasfiyesine ilişkin yargılamada davacının davadan feragat etmesi sonucu davanın reddine karar verildiğini, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, ancak feragatin davalının hileli davranışları sonucu yapıldığını, bu durumdan davacının sonradan haberdar olduğunu izah ederek yargılamanın iadesini ve davacının yapmış olduğu feragatin iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamına göre davacı tarafça iddia edilen hususların yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı anlaşılmakla HMK’nin 379/2 maddesine göre davanın esası incelenmeksizin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 374 ve devamı maddelerinde yargılamanın yenilenmesi sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir. İstisnai ve olağanüstü bir yoldur. HMK’nin 379 maddesinde talep üzerine Mahkemece yapılması gereken ön inceleme usulü düzenlenmiştir. Maddeye göre; yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını ve ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler. Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.
Hemen belirtmek gerekir ki; HMK’nin 375/1(h) maddesine göre, lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. yargılamanın iadesi sebebidir. Hile; gerçekte var olan olayların bilerek gizlenmesi veya gerçek dışı olaylara (vakıalara) mal etmek suretiyle diğer tarafın aldatılması (iğfal edilmesi)’dır. Hükmü etkileyen hile ve hud’anın (hud’anın sözlük anlamı: Aldatma, oyun, hile, desise, dalavere, tertip, düzen) her olayın gelişim biçimine göre takdiri tamamen hakime aittir. Olayların gösterdiği gelişmelere göre hükme etkili olan ve yargıyı yanılgıya götüren tüm olayların hile sayıldığı kabul edilmektedir. Maddedeki hilenin diğer kanunlardaki hileden ayrı olarak daha geniş bir anlamda hükme etki eden pek çok fiil ve hareketlerin hile şeklinde nitelendirilmesi ve olayların gelişimine göre ne gibi hallerin hile teşkil edebileceğinin hakim tarafından takdiri gerekmektedir. Hakim bir taraftan bu inceleme ve araştırmayı yaparken, öte yandan özellikle Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen hilenin unsurlarına bağlı kalmaksızın ne gibi ifade ve eylemlerin yargılamanın yenilenmesini gerekli kılacağını değerlendirmesi gerekecektir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada kabul edilen görüşlere göre, öngörülen hileli davranış olumlu (aktif) bir eylem biçiminde olabileceği gibi, kaçınma ve susma gibi pasif (hareketsizlik) bir şekilde de ortaya çıkabilir. (KURU, Baki; Hukuk Muhakameleri Usulü, Altıncı Baskı, Cilt V, … 2001, s. 5208- 5218) .
Somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasında davalının hileli davranışları nedeniyle feragat edildiği açıklanmış olup dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375/1(h) fıkrası uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluyla … 5. Aile Mahkemesi’nin 2013/400 Esas 2014/39 Karar sayılı kesinleşen hükmünün ortadan kaldırılması ve feragatin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, az yukarıda izah edildiği üzere davacı tarafın ileri sürdüğü hususun HMK’de düzenlenen tahdidi sebeplerden biri olduğu gözetilip işin esasına girilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde iddia edilen hususların yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle HMK’nin 379/2 maddesi uyarınca davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.