Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/21959 E. 2019/1018 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21959
KARAR NO : 2019/1018
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K… A R A R

Davacı … vekili, evlilik birliği içinde davalı adına satın alınan bir adet taşınmaz bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL’in faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, tarafların TMK’nin 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların rızalarına dayalı olarak Yasa’nın 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi halinde her iki tarafında boşanma ve fer’ilerinde anlaştıkları, aralarındaki ihtilafları ileride tekrar çekişme konusu yapmamak üzere nihai olarak çözdüklerinin kabul edildiği, TMK’nin 166/3 maddesine göre verilmiş bir boşanma kararından sonra davacının açmış olduğu davanın haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç isabetli değildir. Tarafların boşanma dava dosyasındaki 18.11.2014 tarihli oturumdaki beyanları ve kesinleşen boşanma ilamı incelendiğinde, anlaşma boşanmanın fer’i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının ferisi niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece davanın kaldığı yerden devamı ile iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, boşanma yanlış yorumlanarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
05.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.