Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/21654 E. 2017/13531 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21654
KARAR NO : 2017/13531
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti ve Korunması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı … vekili, dava konusu 101 ada 8 ve 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazların atalarından beri vekil edeninin zilyetliğinde bulunduğunu, ancak davalıların söz konusu taşınmazlardan yararlanmasına engel olduğunu ileri sürerek zilyetliğinin tespiti ile korunmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece; bozmadan sonra davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacılar vekilininin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı, aynı dava dilekçesinde dava konusu parsellerle ilgili olarak tek dava sebebine dayanılarak eldeki davayı açmış olup, davalı vekilleri yararına ayrı ayrı avukatlık ücreti takdir edilmiş ise de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 3/2. maddesi uyarınca davanın sebebi ve ret gerekçesi aynı olduğu anlaşılmakla kendilerini vekille temsil ettiren her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun Ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) bentte açıklanan nedenlerle haklı görüldüğünden; temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının dördüncü bendindeki Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki A.A.Ü.T.’ye göre 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Belediyesine verilmesine’ ve beşinci bendindeki “Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki A.A.Ü.T.’ye göre 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Hazinesine verilmesine’ ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün dördüncü bendi olarak” Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki A.A.Ü.T.’ye göre 900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine ‘ ibaresinin yazılmasına, hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, HUMK’nun 440/111-1,2,3,4 bendi gereğince Yargıtay Daire ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.