Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/21647 E. 2018/18931 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21647
KARAR NO : 2018/18931
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :…… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün …… yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili, ……sız olarak ihbar edilen vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin ……ya tabi olduğu anlaşılmış ve …… için 20.11.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. …… günü temyiz eden davacı vekili Avukat … geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. ……ya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra ……ya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, …… dava dilekçesiyle birlikte davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde 01.01.2002 sonrası edindiği taşınmazlar, araçlar, şirket hissesi ile …… ve yatırım hesaplarında para bulunduğunu, bunların edinilmiş mal olduğunu izah ederek mal rejiminin tasfiyesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma alacağının faiziyle davalıdan tahsilini, mal kaçırmak amacıyla davalı tarafça tasfiye konusu mallardan ……’daki … kendisine devredilen ve aynı zamanda davalının ……sı olan …’e ise davanın ihbarını talep etmiştir. Yine dava dilekçesinde, davacının………… AŞ. isimli aracı kurumdaki 590 nolu yatırım hesabında, verilen vekalet yetkisi kötüye kullanılarak davalı tarafça yapılan işlemler nedeniyle zarara uğradığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hisse senetlerinin aynen iadesi, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki değerinin ve 123.411,33 TL alacağın faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Her iki istekte …… davasına …… mahkemece hükümle birlikte tefrik edilerek iş bu temyize konu esasa kaydedilmiştir. Davacı vekilince sunulan 26.05.2016 tarihli dilekçeyle 590 nolu yatırım hesabında vekaletin kötüye kullanılması yönünden 74.006,33 TL asıl alacak ile 157.583,79 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 231.590,12 TL’ye, katılma alacağı isteğine ilişkin olarak davalının ……’daki …sı yönünden 441.023,38 TL, diğer edinilmiş mallardan kaynaklı ise 107.574,61 TL olmak üzere toplam 548.598,30 TL’ye talep miktarı arttırılmıştır.
Davalı … vekili, davaya konu malvarlığının kişisel mal olduğunu davacının katkısının bulunmadığını, 590 nolu yatırım hesabına ilişkin talebin ise alacak davası niteliğinde olduğundan …… mahkemesi görev alanına girmediğini, aksi yönde değerlendirilse bile davalının uzmanlığının değerlendirilmesi ve hesabın işletilmesinde iş, bilgi ve tecrübesi sonucu katkısının mutlak ve kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan … vekili, davaya konu edilen ……’daki …nın devir işleminin gerçek olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ……’daki … için davacının 197.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, diğer malvarlıkları yönünden ise 57.119,60 TL davacının katılma alacağının karar tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, 590 nolu yatırım hesabı yönünden ise davalının davacıya ait vekaleten iş gördüğü ve hesaplarında davalının 74.006,33 TL ana para ve işlemiş 157.583,79 TL toplam 231.590,12 TL davacının edinilmiş malı olup, davalı tarafından alacak def’inde bulunulduğundan, bunun yarısı olan 115.795,02 TL katılma alacağının davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, 37.003,15 TL üzerinden davacı taraf ilk davanın açıldığı sırada ıslah haklarını saklı tutarak bu miktarı talep etmediklerinden talep tarihi olan 13/11/2006 tarihinden itibaren bu miktar üzerinden yasal faiz yürütülmek suretiyle davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, buna ilaveten 78.791,87 TL tahakkuk eden ana alacak üzerinden dava tarihine kadar işlemiş faizin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. İhbar olunan … vekilinin temyiz itirazı yönünden;
Hüküm, ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; ihbar edilenin davaya müdahale talebinde bulunmadığı, davada fer’i müdahil sıfatı kazanmayıp ihbar olunan olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kural olarak ihbar olunanın hükmü temyiz isteme hakkı bulunmamakla birlikte mahkemece hakkında hüküm verilmesi durumunda Anayasa’nın 36. maddesi ile …… Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı gereğince ilgili tarafın temyiz hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Somut olayda, mahkemece dava konusu ……da’daki …ya dair kurulan hükmün ilgili bölümünde davada sadece ihbar olunan sıfatı taşıyan Yavuz’un davalıyla birlikte yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup temyiz istemi bu yönden yerinde görülerek bu husus bozma nedeni yapılmıştır.
2. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davacı vekilinin ve davalı vekilinin 590 nolu yatırım hesabı yönünden temyiz itirazları incelendiğinde;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak isteğine ilişkindir.
Mahkemece, 590 nolu hesap yönünden davacı tarafın alacak isteği hakkında yazılı şekilde davalı lehine asıl alacağa, davacı lehine faiz alacağına hükmedilmiş ise de; dava dilekçesi ve aşamalardaki beyan ve dilekçelerinde davacı taraf, davalının genel müdürü olduğu………… AŞ. isimli aracı kurumda davacı adına 590 nolu yatırım hesabı açıldığını ve davalının kendisine verilen vekaletnameye istinaden bu hesapta hisse senedi alım satımları yaptığını ancak bu işlemler sonucu davacının hesabına nemalanarak dönen paraların büyük bir kısmını ve bazı hisse senetlerini vekaleti kötüye kullanmak suretiyle ve davacının onayını almadan kendi hesabına veya üçüncü kişiler hesabına aktardığını izah ederek alacak isteğinde bulunmuştur. Davacının iddiası genel hükümlere dayalı olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir.
O halde, talep TMK’nin 2. kitabından kaynaklanmadığından …… Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nin 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK mad. 115/1). Mahkemece, bu talep tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilmesi hatalı olmuştur.
4- Davacı vekilinin ……’daki … yönünden diğer temyiz itirazlarına gelince;
Artık değere katılma alacağı isteği söz konusu olduğunda, davalı eş TMK’nin 229. maddesinde belirtilen amaç doğrultusunda malı elden çıkarmışsa, başkasına devredilen malvarlığı mevcutmuş gibi tasfiye hesabına dahil edilir ve devir tarihindeki durumu gözetilerek değerlendirme yapılır (TMK mad. 235/2). Tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı vs.) esas alınarak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri hesaplanır.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar 24.07.1998 tarihinde evlenmiş olup, 12.05.2006 tarihinde açılan …… davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.04.2008 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmıştır. Katılma alacağına konu edilen … için …… …… Kooperatif’ine davalı 09.05.2003 tarihinde üye olmuş, 03.08.2005 tarihinde üyelik davalının ……sı ihbar olunan Yavuz’a devredilmiştir. Mahkemenin …nın edinilmiş mal olduğuna ve devrin davacının katılma alacağını azaltmak kasdıyla yapıldığına dair kabulü yerinde ise de …nın devir tarihindeki 2005 yılı itibariyle değeri üzerinden katılma alacağı hesaplanması doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; …nın üçüncü şahsa devredildiği 03.08.2005 tarihindeki nitelik ve özellikleri dikkate alınarak tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) Türk Lirası değeri belirlenmeli ve bu değer üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanarak talepte gözetilmek suretiyle bir karar verilmelidir.
5- ……’daki … dışında kalan malvarlıkları yönünden hükmedilen katılma alacağına ilişkin davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, davalı adına kayıtlı bir adet araç, …’daki …, şirket hissesi ile …… ve yatırım hesaplarındaki paralar yönünden davacı lehine 57.119,60 TL katılma alacağına hükmedilmiştir. Gerekçe ve hüküm fıkrasında; dosya kapsamında davalının hesabından üçüncü kişiler adına çıkan 10.000,00 TL ve 17.850,00 TL paraların davalının yönettiği şirket ile üçüncü kişiler arasındaki alış-veriş para akışına ait olduğu, davalının edinilmiş malı olmadığı, 73.500,00 TL bilirkişi tarafından değer biçilip, davacı tarafından 46.360,00 TL’ye satıldığı bildirilen ……… plakalı aracın kamyonet kasasına dönüştürüldüğü dosya kapsamına göre sabit olduğundan, alınan para davacı tarafından …… Türevdeki hesaba aktarılıp, davalının davacıya olan borcunu ödemek için kullanıldığı anlaşıldığından bu miktarın da davalının edinilmiş malı olamayacağından belirtilen miktarların bilirkişi hesabından çıktıktan sonra kalan 57.119,60 TL alacağa hükmedildiği açıklanmıştır. Ne var ki, hesap bilirkişi ……unda (……daki … dışında kalan) malvarlıkları yönünden toplam belirlenen katılma alacağı 107.574,61 TL olup, mahkemenin hüküm fıkrasında toplam alacaktan düşülmesine karar verilen miktarlar ise 10.000,00 TL, 17.850,00 TL ve 46.360,00 TL’dir. Mahkemece kurulan hükmün 6100 sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereği “hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi” gerekir. Davacı lehine hükmedilen 57.119,60 TL değere nasıl ulaşıldığı, hangi yöntem ile belirlendiği tüm dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durum usul ve yasaya aykırıdır.
Bununla birlikte ……’daki … dışında kalan malvarlıkları yönünden dosya kapsamı incelendiğinde; Mahkeme’nin ……… plakalı araca ilişkin talebin reddine, davalının… Kıymetler 537213 nolu hesabından dava dışı üçüncü kişiler adına çıkan 10.000,00 TL ve 17.850,00 TL paraların davacının katılma alacağından düşülmesine ve davalının…………deki …… nolu hesabına yönelik katılma alacağı hesap yöntemine dair tespit ve değerlendirmelerin dosya kapsamına, yasaya ve daire uygulamasına uygun düşmediği anlaşılmaktadır.
Tasfiyeye konu edilen ……… plakalı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 05.01.2005 tarihinde davalı adına tescil edilmiş olup, 20.04.2006 tarihinde üçüncü şahsa devredilmiştir. Mahkemece, dosya kapsamında doğrular herhangi bir belge de bulunmadığı halde satış parasının davalının …… hesabına yatırıldığı ve bu paranın davacıya ait borcun ödemesinde kullanıldığı gerekçesiyle talebin reddi yerinde değildir. Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu araç yönünden edinilmiş mal olduğunun kabulüyle talepte gözetilerek davacı lehine katılma alacağına hükmedilmelidir.
Mahkemece, davalının… Kıymetler hesabından dava dışı üçüncü şahıslar adına çıkan 10.000,00 TL ve 17.850,00 TL paraların, davalının yönettiği şirket ile bu kişiler arasındaki alış-veriş para akışına ait olduğu, davalının edinilmiş malı olmadığı gerekçesiyle hesap ……unda belirlenen miktardan düşülmesine karar verilmiştir. Ne var ki hükme esas alnan …… incelendiğinde davalının …… ve yatırım hesapları yönünden katılma alacağı hesaplanırken mal rejiminin sona erdiği …… dava tarihinde hesaplardaki mevcut ……lerden yola çıkıldığı, söz konusu… Kıymetler hesabı yönünden de anılan tarihteki mevcut …… değeri olan 46.360,72 TL’nin katılma alacağı hesabında gözetildiği, yatırım hesabında olmayan 10.000,00 TL ve 17.850,00 TL paraların artı değer olarakda eklenmediği anlaşılmaktadır. Hesaplamaya dahil edilmeyen bu paraların davacının katılma alacağından düşülmesi hatalı olmuştur.
Tasfiyeye konu edilen davalının…………deki …… nolu hesabı yönünden diğer …… ve yatırım hesaplarında olduğu gibi mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle mevcut …… üzerinden davacının katılma alacağı hesaplanmış ise de, dosya kapsamı incelendiğinde bu hesap yönünden incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
İlgili hesap, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına açılmış olup; …… uzmanlarından oluşan heyetçe hazırlanan 22.10.2009 tarihli ……da hesap özeti dökümüne ulaşılamaması nedeniyle 01.01.2002 tarihi itibariyle hesap durumunun tespit edilemediğine, mal rejimi sona erdiği tarihte ise herhangi bir hisse senedi bulunmadığına, sadece 7.599,49 TL tutarında nakit …… bulunduğuna dair tespite yer verilmekte iken …… uzmanlarından oluşan heyetçe hazırlanan 26.08.2011 tarihli ……da 01.01.2002 tarihi itibariyle söz konusu hesapta 24.352,00 TL değerinde 2000 lot Turkcel hisse senedi olduğuna, mal rejimi sona erdiğinde ise hisse senedi bulunmadığına, sadece 7.599,49 TL tutarında nakit …… bulunduğuna dair tespite yer verilmiştir.
…… Kıymetlerdeki hesapta 01.01.2002 tarihi itibariyle mevcut …… davalının kişisel malı olup, …… uzmanlarınca tespiti yapılan hisse senetlerinin akıbeti, mal rejimi sona erdiğinde mevcut nakit ile hisse senetlerinin irtibatının bulunup bulunmadığı netleştirilip sonucuna göre kişisel malın varlığı halinde davalı lehine denkleştirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Mahkemece; yukarıda izah edilen eksiklikler ve hatalar giderilip sonucuna göre ……’daki … dışında kalan malvarlıkları yönünden davacının katılma alacağı belirlenmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle ihbar olunan vekilinin, (3) ve (5) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin, (4) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacı ve davalı vekillerinin yargılama gideri ve vekalet ücretlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (2). bentte gösterilen nedenle reddine, Yargıtay ……sının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL Avukatlık Ücreti’nin davalıdan alınarak Yargıtay ……sında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 20/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.