Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/21310 E. 2019/471 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/21310
KARAR NO : 2019/471
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 23.06.2016 tarihli ve 2014/20299 Esas, 2016/11062 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı 3.kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K.. A R A R

Davacı alacaklı vekili, 15.03.2013 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu,3. kişinin borçlu şirketin eski çalışanı olduğunu belirterek 3. kişinin istihkak iddiasının reddi ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi vekili, hacze konu mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, borçlunun yanından ayrıldıktan sonra farklı işlerde çalıştığını, edindiği birikimler ile haczin yapıldığı işyerini açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, 3. kişinin bir süre yanında çalıştığını, ancak 2008 yılında ayrıldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalı 3. kişinin istihkak iddiasının yerinde olduğu, davacı alacaklı tarafından ileri sürülen muvazaa iddiasının yerinde olmadığı, haciz tutanağındaki mahcuzların kayden davalı 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 23.06.2016 tarihli ve 2014/20299 Esas 2016/11062 Karar sayılı ilamı ile; davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, hacze konu 1 adet Xerox marka 4110 model fotokopi makinesine ilişkin olarak ise dosyada bulunan delillerin değerlendirilmesi sonucunda, ödeme emrinin tebliğ edildiği ve dava konusu haczin yapıldığı adresin “857 Sok. No:5-A Konak/…” olduğu, 3. kişinin borçlu şirketin eski çalışanı olduğu, borçlu şirket ile 3. kişinin faaliyet alanlarının aynı olduğu, 3. kişinin borcun doğumundan sonra haciz mahallinde kırtasiye ürünlerinin satışına başladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu,yasal karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerektiği, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip davalı 3. kişinin sunduğu, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş bulunan fatura ve yine borcun doğumundan sonra düzenlenmiş adi yazılı kira sözleşmesinin karinenin aksini ispata yeterli olmadığı, tüm bu olgular karşısında, davalı 3. kişi tarafından mülkiyet karinesinin aksi ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı 3. kişi vekili ve davalı borçlu tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. vd. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Mahkemece, hacze konu 1 adet Xerox marka 4110 model fotokopi makinesine ilişkin davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Somut olayda, ödeme emrinin borçlu şirket yetkilisine “857. Sokak No:5/A Konak/…” adresinde tebliğ edildiği,dava konusu 15.03.2013 tarihli haciz tutanağında haciz adresi olarak “857. Sokak No:5/A Konak/…” adresinin yazıldığı, buna rağmen haciz sırasında görülen ve 3. kişi adına olan vergi levhasında adres olarak “…” yazılı olduğu, haciz esnasında alacaklı vekilinin borçlu şirket ile 3. kişinin işyerlerinin karşılıklı olduğunu beyan ettiği, ticaret sicil kayıtları uyarınca borçlu şirket “…” adresinde faaliyet gösterirken haciz tarihinden önce 29.03.2011 tarihinde “…….” adresine taşındığı, yine haczin kendine ait işyerinde yapıldığını öne süren 3. kişinin delil olarak ibraz ettiği,işhanı yöneticisince tanzim edilen belge, Esnaf ve Sanatkar Sicil Tasdiknamesi ve kira sözleşmesinde yer alan adresin ise “…” olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda Mahkemece haciz tutanağında yer alan, ….” adresinin aynı adresler olup olmadığı,haciz tutanağında maddi hata bulunup bulunmadığı hususunda gerekirse haczi yapan icra memurunun katılımı ile keşif yapılmak sureti ile araştırma yapılarak, bundan ayrı alacaklı tarafça 3. kişinin borçlu şirketin eski işçisi olduğu iddia edilmekle buna ilişkin … kayıtları bulunduğu yerden getirtilerek, bu şekilde elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Tüm bu nedenlerle, alacaklı tarafından açılan davada Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeni ile hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından yukarda açıklanan bozma kararının kaldırılarak belirtilen nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı 3. kişi vekili ve davalı borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 23.06.2016 gün, 2014/20299 Esas 2016/11062 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenle İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyenlere ayrı ayrı iadesine, 16.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.