Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/20357 E. 2018/19730 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20357
KARAR NO : 2018/19730
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 09.06.2016 tarihli ve 2014/20873 Esas, 2016//10101 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı 3.kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı 3. kişi vekili, 06.06.2013 tarihinde mülkiyeti müvekkiline ait malların haczedildiğini öne sürerek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu mahcuzların borçlu şirketin ticaret …….. kayıtlarında yer alan adresinde haczedildiği, İİK’nin 96/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla davalı alacaklı yararına olduğu, yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesinin gerektiği, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı olan ve borcun doğumundan sonra düzenlenmiş fatura, adi nitelikteki …….. sözleşmesi ve vergi levhası gibi belgelerin yasal karinenin aksini ispata yeterli olmadığı, 3. kişinin takip tarihinden sonra borçlu şirket ile aynı faaliyet konusunda haciz adresinde işyeri açmasının danışığa dayalı işyeri devri niteliğinde olduğu, İİK’nin 44. ve BK’nin 202. maddelerindeki koşulların yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 09.06.2016 tarihli ve 2014/20873 Esas- 2016/10101 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı 3.kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu haciz adresi ayakkabı mağazası borçlu şirketin şube adresi iken borcun doğum tarihinden önce 04.01.2012 tarihinde ticaret …….. kayıtlarından terkin edildiği, haciz esnasında borçlu şirkete ait evrak bulunmadığı, kolluk araştırması esnasında beyanına başvurulan mülk sahibinin işyerini boş olarak 3. kişiye ……..ladığını beyan ettiği, borçlu şirket ile 3. kişi arasında organik bağ olmadığı, yine mahcuz ayakkabılara ilişkin “Tımer” markasının 3. kişinin yönetim kurulu üyesi olduğu dava dışı………..AŞ adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK’nin 97. maddesi gereğince 3. kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir.
Davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası, ticaret …….. kayıtları, bilirkişi incelemesi ve tanık beyanı mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından yukarda açıklanan nedenlerle onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı 3. kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 09.06.2016 tarihli ve 2014/20873 Esas 2016/10101 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin harcın karar düzeltme isteyene iadesine 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.