Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/20023 E. 2019/429 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/20023
KARAR NO : 2019/429
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Bağıştan Rücu, Ziynet Ve Katılma Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

.K.. A R A R

Davacı … vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmazlar, banka hesabında bulunan para ve altınlar nedeniyle 135.900,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ünlü vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddiyle, ziynet eşyalarına yönelik davanın ispat edilemediğinden reddine; 2177 ada 84 parselde 1 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın davacı tarafından davalıya bağışlandığı, boşanma davasında eşit kusurlu olmaları nedeniyle bağıştan rücu şartları oluştuğundan tapu iptali ile davacı adına tesciline; 14798 ada 10 parselde 2 nolu bağımsız bölüm ve banka hesabında bulunan para nedeniyle toplam 52.200,00 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
1.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin 2177 ada 84 parselde 1 nolu bağımsız bölüm yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde;
Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK mad. 26).
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde davacı tarafın dava dilekçesinde 2177 ada 84 parselde 1 nolu bağımsız bölüm yönünden taşınmazın bedelinin tamamının kişisel malları ile karşılandığı belirtilerek bedelinin tamamının davalıdan tahsilini talep ettiği, tapu iptal ve tescil talebi olmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, talep alacak isteğine ilişkin olmasına rağmen talep dışında bağıştan rücu şartlarının oluştuğundan tapu iptal ve tescil kararı verilmesi hatalı olmuştur (HMK mad. 26). O halde, Mahkemece, davanın, iddianın ileri sürülüş şekline göre, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olduğu gözetilerek, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
3. Davacı vekilinin altınlara yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Yemin; bir tarafın mahkeme önünde belirli bir vakıanın doğruluğu konusunda yasanın öngördüğü şekilde yaptığı beyandır. İspat yükü altında bulunan taraf delil listesinde bulunması koşuluyla uyuşmazlığı çözüme bağlayıcı bir vakıa hakkında hasmına yemin teklifinde bulunabilir. (HMK mad. 225 vd.).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece, davacının altınlara yönelik talebini ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacı vekili 04.07.2014 tarihli dava dilekçesinin ekinde yer alan delil listesinde yemin deliline açıkça dayanmıştır (HMK mad. 119/e-f). Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. maddesine göre, herkes meşru vasıta ve yollarla mahkemelerde iddia ve savunma hakkına sahiptir. Yine TMK’nin 6. maddesine göre iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir. Davacının 170 gr bilezik, 15 çeyrek altın ve 5 cumhuriyet altınını bozdurarak davalıya verdiğine yönelik iddiasınının ispatı bakımından yemin deliline dayandığı ve yemin hakkının Mahkemece hatırlatılmamış olması nedeniyle, öncelikle davacı tarafa yemin teklif hakkı bulunduğu hatırlatılarak yemin teklifi hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davalının 6100 sayılı HMK’nin 228 ve devamı maddeleri gereğince davet edilip yeminli beyana başvurulması, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucunda sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davacı vekilinin ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine ve HUMK’un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.