Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/19919 E. 2017/4280 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19919
KARAR NO : 2017/4280
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu vekili takibe konu ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ayrıca, alacağa kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini bu sebeple faize de itiraz ettiklerini belirterek takibin iptalini istemiştir.
Mahkemece; aile hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 443/4. (HMK’nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının “eklentisi” olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez.
Somut olayda; takibe konu 2013/701 Esas ve 2014/678 Karar sayılı ilamın Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 2015/78 Esas – 2015/14164 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat yönünden kısmen bozulduğu , buna ilişkin tazminat davasının … 8. Aile Mahkemesi’nin 2015/662 Esas – 2014/824 Karar sayılı ilamda karara bağlandığı ve bu ilamın şikayete konu takibe konulduğu anlaşılmaktadır. Tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün boşanma dışındaki yönlerden temyiz edildiği, boşanma yönünden ise 28.11.2014 tarihinde kesinleştiği yönünde alacaklı vekili tarafından temyiz dilekçesine kesinleşme şerhi eklenmiştir.
Bu durumda takip tarihinde ilamın boşanma hükmü yönünden, kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilebilmesi için hükmün bozulması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.