Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/19740 E. 2017/4282 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19740
KARAR NO : 2017/4282
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup hükmün davalı ve davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda, kesin mehil içerisinde talep edilen belgeler sunulmadığından HMK’nun 119/2. maddesi uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmiş gerekçeli kararda ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı ve borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlamlı takipte tazminata ilişkin hüküm bulunmadığından alacaklı vekilinin tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
T.C. Anayasası yargılamanın aleniyeti ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı; yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. HMK’nun 298/2. maddesi gereğince, sonradan yazılacak gerekçeli kararın da bu kısa karara uygun olması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına da güven sarsılmış olacaktır. ….10.04.1992 tarih, 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının bozma nedeni olacağı içtihat edilmiş bulunmasına göre, Mahkemece yapılacak iş; bozmadan sonra kısa karar ile bağlı olmaksızın çelişkiyi gidermek kaydıyla vicdani kanaate göre yeni bir karar vermekten ibarettir.
Kabule göre borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK’nun 18/3. maddesi “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi’nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenle alacaklı vekilinin tazminata ilişkin temyiz itirazının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alacaklı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.