Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/18917 E. 2019/164 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18917
KARAR NO : 2019/164
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … vekili, davacının evlilik birliğinin kurulmasından önce çalışarak biriktirdiği 1.000,00 TL, kendisine ait saat koleksiyonunun satışından elde ettiği yaklaşık 11.000,00 TL ve davacının babasına ait aracın satımından elde edilen 8.000,00 TL’nin evlilik birliği içinde ….. plaka sayılı aracın satın alınması için davalıya verildiğini, aracın yarısının davacıya ait olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, tasfiye konusu aracın edinilmesinde davacının katkısı bulunmadığını, davalının evlilik birliğinin kurulmasından önce maliki olduğu aracın satımı ve taşınmazının satımından elde edilen para ve banka kredisi ile söz konusu aracın edinildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının 371,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ile değer artış payı taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Eşler, 15.05.2010 tarihinde evlenmiş, 09.11.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 01.10.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu ……. plaka sayılı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 14.02.2012 tarihinde satın alınarak, davalı adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesinde “Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda bulunamaz.” hükmü ile taraflarca getirilme ilkesi düzenlenmiştir.
Davalı tarafça, davacının tasfiye konusu aracın edinilmesinde katkısı bulunmadığı, davalının evlilik birliğinin kurulmasından önce maliki olduğu aracın satımı ve taşınmazının satımından elde edilen para ve banka kredisi ile söz konusu aracın edinildiği savunulmuş olup, tasfiye konusu aracın davacı tarafından davalıya bağışlandığı yönünde bir savunmada bulunulmamıştır. O halde Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, taraflarca getirilme ilkesine aykırı olarak davacı tarafından dava konusu aracın edinilmesinde kullanıldığı iddia edilen 8.000,00 TL ile 13.000,00 TL’nin davalıya davacı tarafından bağışlandığından yola çıkılarak yapılan hesaplama ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.