Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/18048 E. 2020/2959 K. 04.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18048
KARAR NO : 2020/2959
KARAR TARİHİ : 04.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, mirasbırakan İsmail’den gelen 7 parça taşınmazda mirasçılardan …, … ve …’nin muristen intikalen gelen paylarını satın alıp zilyetliği de devralmış olduğunu ileri sürerek davalı paylarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, talep sonucunun belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eldeki davanın 17.09.2014 tarihli dava dilekçesi ile açıldığı, Mahkemece, 25.09.2014 tarihli tensip tutanağı ile davacıya, dava dilekçesinde belirttiği kişilerden almış olduğu pay miktarlarını belirtmesi için 1 haftalık kesin süre verildiği, tutanağın 13.11.2014 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili 18.11.2014 havale tarihli dilekçesi ile adı geçen kişilerin taşınmazlardaki tüm paylarının davacıya temlik edildiğinin belirtildiği, Mahkemece, 17.12.2014 günlü ön inceleme hazırlık tutanağı ile beyan dilekçesinin muhtırada belirtilen eksikleri açıklığa kavuşturmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı, dava dilekçesinde de, 18.11.2014 havale tarihli beyan dilekçesinde de mirasçılardan …, … ve …’nin taşınmazlardaki tüm paylarını kendisine devrettiğini, çekişmenin bu paylara yönelik olduğunu belirtmiştir.
Hal böyle olunca; işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken talep sonucunun belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.