Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/17866 E. 2017/5773 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17866
KARAR NO : 2017/5773
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Dava, 3.kişinin İİK’nin 96. maddesi uyarınca açtığı istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı borçlu adına iflas idare memurluğu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK 96 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanabilir. TMK 705. maddesi gereği taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tapu siciline tescille mümkün olacağından istihkaka ilişkin İİK’da yer verilen madde koşullarında değerlendirmeye tabi tutulamaz…..7.04.2004 gün 2004/12-210 Esas, 2004/208 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere )
Bu durumda icra mahkemesi, ancak icra müdürünün haciz tatbikine dair işlemini şikayet koşullarında inceleyip karara bağlayabilir. Ayrıca takibin tarafı olan borçlunun hukuki yararı bulunduğundan bu konuya ilişkin şikayet başvurusunu her zaman yapabilir. İnceleme yapılırken değerlendirilecek husus ise taşınmazın haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olup olmadığıdır. Eş söyleyişle icra müdürü haciz işlemini yaparken, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı ise, şikayet reddedilmelidir. (29.09.1997 gün ve 1995/15-461 Esas, 1997/729 karar, 13.06.2001 tarih 2001/12-461 Esas, 2001/516 Karar), 3. şahıs ancak genel mahkemelerde açacağı dava ile mülkiyet iddiasında bulunabilir ve haczin kaldırılmasını isteyebilir. Bu yönde bir karar ve takibi engelleyen tedbir kararı getirilmedikçe haciz kalkmaz ve takibe devam olunur.
Somut olayda haciz uygulandığı tarihte; taşınmaz borçlu adına tapuda kayıtlı bulunduğundan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, başvurunun istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi ve esastan inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Borçlu adına iflas idare memurluğu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı gerekçelerle İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.