Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/17560 E. 2020/3259 K. 10.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17560
KARAR NO : 2020/3259
KARAR TARİHİ : 10.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 68 ada 29 parsel sayılı taşınmaza müvekkillerinin murisi … ve davalıların murisi … paydaş malik iken 1979 ve 1980 yıllarında taşınmaz üzerine ortaklaşa bir bina inşa ettiklerini, müvekkillerinin murisinin sonradan bu binanın zemin üstü ikinci katındaki iki dairenin oturulabilecek hale gelmesi için içini, sıvasını, boyasını, çerçevesini, fayansını, elektrik tesisatını yaptırdığını, ayrıca bu binanın zemin katında 4 adet zeytin deposu yaptırdığını belirterek, tarafların murisleri tarafından ortak yapılan binanın ikinci katındaki iki daire için yapılan her türlü masrafın ve 4 adet zeytin deposunun davacıların murisi tarafından yapıldığının tespitini, aksi halde yapılan masrafların dava tarihi itibari ile değerinin tespiti ile sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, bina için yapılan iyileştirmelerin muhdesat kapsamına girmediğini, binaya ek bölümler yapılmadığını, taşınmazların yaklaşık 35 yıl önce tamamlandığını, tapu kaydında herhangi bir muhdesat şerhinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacıların davasının kabulü ile 68 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın zemin üstü 2. katındaki karşılıklı binanın oturulacak hale gelmesi için gerekli masrafların ve binanın zemin kat yol tarafında bulunan 4 adet zeytin depolarının davacıların murisleri … tarafından yapıldığından tespitine, karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir.
Gerek davacılar vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarından, gerekse yargılama sırasında dinlenilen taraf tanıklarının beyanlarından davaya konu yapının öncesinde mevcut olduğu, davacıların murisi tarafından söz konusu yapıya ilaveler ile iyileştirme giderleri yapıldığı anlaşılmaktadır.
Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir.
İyileştirici nitelikteki giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını TBK’nin 77 ve onu izleyen maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli bir alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. İyileştirme giderlerini yapan malik ya da maliklerin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhdesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden bu iyileştirme giderlerinin tespitini dava etmekte hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, Mahkemece, muhdesatın tespitine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.