Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/17266 E. 2018/19047 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17266
KARAR NO : 2018/19047
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı … vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz, araç ve hayvanlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesine ve hesaplanacak alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 15.03.2016 tarihli yargılama oturumunda taleplerini 7.524,50 TL hayvan bedeli ve 7.250,00 TL eve yapılan katkı olarak açıklayarak, toplam 14.774,50 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı …, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, 7.524,50 TL’nin 01.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre kabul edilen kısma ilişkin dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir.
Mahkemece, davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağına kararın verildiği 15.03.2016 tarihinden geçerli olmak üzere faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek dava tarihi olan 01.03.2013 tarihinden itibaren faiz uygulanması yasal düzenlemeye ve Yargıtay uygulamalarına aykırıdır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK mad. 370/2).
SONUÇ: Davalının temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden, hüküm fıkrasının (2) nolu bendindeki ”01/03/2013 tarihinden” ibaresinin çıkarılarak yerine “karar tarihinden” ibaresinin yazılarak, HMK’nin 370/2. (HUMK’un 438/7) maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; davalının diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.