Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/17204 E. 2018/19440 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17204
KARAR NO : 2018/19440
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı-birleşen dosya davalısı … vekili, evlilik birliğinin kurulmasından önce edindiği arabanın satımından elde ettiği ve biriktirdiği para ile … plaka sayılı aracın satın alındığından bahisle söz konusu aracın edinilmiş mal olmadığının, mal paylaşımına girmediğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacısı … vekili, taraflar adına kayıtlı malların tespiti ile artık değerin taraflara eşit olarak verilmesini, evlilik birliği içinde alınan … plakalı aracın rayiç değerinin tespiti ile yarısının Emre’den tahsilini, terditli olarak … plaka sayılı aracın yerine alınan … plaka sayılı araca ilişkin şimdilik 4.000,00 TL’nin Emre’den tahsilini istemiş, davacı …’ın açtığı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı-birleşen dosya davalısı Emre vekilince açılan davanın reddine, davalı-birleşen dosya davacısı Canan vekilince açılan davanın kısmen kabulüne 1.760,00 TL katılma alacağının davacı-birleşen dosya davalısı Emre’den tahsili ile davalı-birleşen dosya davacısı Canan’a verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, her iki taraf vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-birleşen dosya davalısı Emre vekilinin tüm, davalı-birleşen dosya davacısı Canan vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı-birleşen dosya davacısı Canan vekilinin birleşen dava yönünden diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nin 297/2 maddesine göre, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Mahkemece davalı-birleşen dosya davacısı Canan’ın davası yönünden birleşen davada hükmedilen vekalet ücretine ilişkin olarak, vekalet ücretinin Canan lehine takdir edildiği belirtildikten sonra yine Canan’dan tahsiline karar verilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hüküm fıkrasının (8) nolu bendinin 2. ve 3. satırındaki “vekili lehine takdir olunan 1.800,00 TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacı … vekiline verilmek üzere davacı …’y’e verilmesine,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine ”lehine takdir olunan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacı-birleşen dosya davalısı Emre’den alınarak davalı-birleşen dosya davacısı Canan’a verilmesine” ibaresinin yazılmasına, HMK’nin 370/2. (HUMK’un 438/7) maddesi uyarınca hükmün bu bölümü düzeltilmiş şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; davacı-birleşen dosya davalısı Emre vekilinin tüm, davalı-birleşen dosya davacısı Canan vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve davalı birleşen davacı … Dalkıran’a iadesine, 35,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 120,24 TL’nin de davacı-birleşen davalı …’dan alınmasına 29.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.