Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/16800 E. 2020/2757 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16800
KARAR NO : 2020/2757
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 111 ada 133 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Kurşunlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı kargir evi 1995 yılında kendi imkanları ile yaptırdığını, ancak davalıların dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evin yapımında anneleri olan …’ün de maddi katkı sağladığını ve dava konusu ev üzerinde kendilerinin de hak sahibi olduğunu iddia ettiklerini, belirtilen nedenlerle, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evi kendi maddi imkanları ile yapmış olması sebebiyle kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … beyanlarında, açılan davayı kabul etmediklerini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kabulü ile 133 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı betonarme evin davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm davalı … ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, muhtesatın tespiti istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı …’ün tüm, katılma yolu ile davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Katılma yoluyla temyiz isteğinde bulunan davacı vekilinin yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK’nin Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür.
Somut olayda, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, alınması gereken 5.441,00 TL harcın dava açılırken ve keşif sonrası yatırılan tamamlama harcından mahsubu ile 4.111,28 TL harcın davalılar ve dahili davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına karar vermiş, davacı tarafından davanın açılması sırasında yatırılan 597,72 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı ile 12.01.2016 tarihinde yatırılan 762,00 TL tamamlama harcı konusunda bir karar vermemiştir. Bu yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen davalı taraftan alınmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK’un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle katılma yoluyla temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün 3. bendinde geçen “irat kaydına” ifadesinden sonra gelmek üzere “davacı tarafından yatırılan 597,72 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı ile 12.01.2016 tarihinde yatırılan 762,00.TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1387,42 TL karar ve ilam harcının davalılardan miras payları oranında alınarak davacıya verilmesine,…” tümcesinin yazılmasına; Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollaması ile HMK’nin 304. maddesi 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı …’ün tüm, katılma yoluyla temyiz isteğinde bulunan davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 29,20 TL peşin harcın onama harcından mahsubu ile kalan 25,20 TL’nin temyiz eden davalı …’ten alınmasına, katılma yoluyla temyiz nedeniyle alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.