Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/15294 E. 2017/2841 K. 02.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15294
KARAR NO : 2017/2841
KARAR TARİHİ : 02.03.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Borçlu vekili, müvekkili Belediyenin hak, alacak ve mallarına haciz konulduğunu,… İcra Müdürlüğü’nün 2015/138 Esas sayılı dosyasında yeteri kadar taşınmaz kaydına haciz konulmuş olması nedeni ile 5393 sayılı Yasanın 15. maddesi ve 5999 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesi gereği hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilam tarihinin 11.06.2013 tarihinden sonra olduğu ve haciz yasağı bulunduğu için şikayetin kabulü ile taleple bağlı kalınarak belediyenin araç kayıtları ve bankalardaki hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılmasına ve … İcra Müdürlüğü’nün 2015/138 Esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulması talebinin ilam kesinleşmeden takip yapılamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
30.06.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin 1. fıkrasında; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi Esas arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış olanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı, son fıkrasında ise bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği düzenlenmiştir. Yine 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesi hükmünün 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiş ise de; 6111 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi 01.11.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. 11.06.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bazı kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6487 sayılı Kanun’un 21 maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6’ncı maddesi başlığıyla birlikte değiştirilmiştir. Anılan 6. maddenin yeni halinin 11 fıkrasında bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği, yine 13. fıkrasında da; ” 04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğü girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerine tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması halinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminatlar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır” düzenlemeleri mevcuttur. Ancak 6487 sayılı Yasa ile değişen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. Fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarihli ve 2013/ 95 Esas- 2014/176 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır. Böylece 1983 yılından sonraki elkoymaya ilişkin kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların infazında borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacakları ilgili haciz yasağı mevcut değildir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, el atma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın tarihi 5999 sayılı Yasa’nın 1.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğinin kabulü gerekir.04.11.1983’den sonraki el koymalarda ise; herhangi bir haciz yasağı yoktur.
Somut olayda; ilam tarihi 23.06.2015 olup, idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 öncesi olduğuna dair iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerekli olup olayda uygulanması gereklı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa’ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmamıştır.
Mahkemece, haciz yasağı bulunduğu yönündeki şikayetin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.