YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1390
KARAR NO : 2019/302
KARAR TARİHİ : 14.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hüküm davalı … mirasçıları vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmiş ancak gider olmadığından duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
.K.. A R A R
Davacı vekili, dava konusu 210 ada 1 parsel taşınmazda davacı ve davalının malik olduklarını taşınmaz üzerinde yıkılmak üzere olan kerpiç ev kaldırılarak yerine altı yarım … … 2 katlı yığma bina, tüm arsayı çeviren ihata duvarı, kiler şeklinde ekmek damı ile garaj yapıldığını, davacının yaptırdığı binanın pencerelerinin ve taban tahtasının değiştirildiğini, tüm bu yeniliklerin davacı nam ve hesabına yapıldığını, taşınmazın satın alındığında var olan samanlık ve ahırın üst çatılarının yapıldığını, duvarların betonarme sıva yapılıp kapılarının değiştirildiğini, tüm bu değişikliklerin yapıların değerini artırdığını bu nedenle muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti ile satış dosyasında değerlerin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının murisin imkanlarıyla yaşadığını, murise ait evi kullandığını, iyileştirme olan yapımların muhdesat niteliğinde olmadığını, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı … dava devam ederken vefat etmiş olup tüm mirasçıları davaya dahil edilerek … ‘ın vekiline vekalet vermekle davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine , dava konusu 210 ada 1 parsel üzerinde fiilen bulunan 07.04.2014 ve 08.04.2014 havale tarihli bilirkişi raporlarında belirtilen yarı bodrumlu tek katlı yığma kagir bina, kiler şeklindeki ekmek damı ve garajın davacı tarafından yapıldığının tespitine diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı … mirasçıları vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; muhdesat tespiti talebine ilişkindir.
1) Aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan davalı vekilinin sair temyiz itirazları, dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmemiştir.
2) Dava konusu 210 ada 1 parsel taşınmaz iki adet avlulu kerpiç ev ahır , samanlık vasfındaki taşınmazın murise ait iken tamamının davacı … adına kaydedildiği, daha sonra davalı … tarafından muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılması üzerine davalının mahkeme kararıyla 10.10.2013 tarihinde taşınmazda hissedar olduğu dosya kapsamı ve tapu kayıtlarından anlaşılmıştır. 07.04.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tapuda her ne kadar 2 adet kerpiç ev , ahır ve samanlık vasfında olduğu belirtilmişse de fiili zeminde 2 adet kerpiç evin yıkıldığı yerine yarı … üzerine tek katlı ev yapıldığı ahır ve samanlığın mevcut olduğu, kadastro paftasında mevcut olan müştemilatların da bir kısmının yıkılarak kısmen tamir ve bakımının yapılarak kagir kiler ve depo yapıldığı , tuğla duvar ve giriş kapısı ile çevrildiği tespit edilmiştir. Bu tespit doğrultusunda 08.04.2014 tarihinde inşaat ve emlak bilirkişilerince düzenlenen raporda da kerpiç evin yıkılarak yerine tek katlı yığma kagir ev yapıldığı belirtilmek suretiyle değer tespiti yapılmıştır. Dava konusu evin kadastro tespitindeki evlerle ilgisinin olmadığı bu kerpiç evlerin yıkılarak yerine dava konusu yeni evin yapıldığı sabittir. Dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında ise davacı tanığı … “ Dava konusu taşınmazda ben ve … ile … ortak çalışmakta idik, dava konusu taşınmazı bu nedenle ben yaptırmıştım.inşaat yapılırken de hepimiz adına yapıldı” diyerek beyanda bulunmuştur. “ Davacı tanığı … “dava konusu taşınmazı babam …’e vermişti. Dava konusu taşınmazda ben ve ….ortak çalışmakta idik, babam …’e burayı verdiği için iki katlı evi yaparken de …’in oturacağı belli idi, dava konusu taşınmazı yaptığımız tarihte ortak çalıştığımız için , o tarihte ortak olarak yaptırdık, Biz dava konusu iki katlı evi ortak gelirimizle davacı otursun diye yaptık. Diğer kardeşlerin ve babamın her hangi bir desteği yoktu”diyerek beyanda bulunmuştur. Davacı Tanığı … ise taşınmazın inşaatını yaptım paramı …’tan aldım” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tanığı ve aynı zamanda davacının eşi “ yaklaşık 20-25 yıl köyde yaşadıktan sonra kayınbabam vefat etti, kayınbabam … ve ….. ile birlikte yeni eve geçince dava konusu taşınmazın o tarihte üzerinde bulunan eski evi bize bıraktı. Bizde bu evi yıkarak hali hazırda zeminde bulunan yeni evi biz yaptık. Yeni yapılan evin tüm masraflarını İsmail karşıladı…” diyerek beyanda bulunmuştur. Davalı tanıkları ise dava konusu evi tarafların babalarının yaptırdığını beyan etmişlerdir. Görüldüğü üzere gerek davacı tanıkları gerekse davalı tanıkları taşınmazın tamamının davacı tarafından yapıldığını beyan etmemiş olup taşınmazın tamamının davacı tarafından yapılmadığı sabit olduğundan dava konusu edilen yarı bodrumlu tek katlı yığma kagir bina yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle bu ev yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3) Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup davalı … mirasçıları vekili yönünden vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Mahkemece; muhdesat tespiti davalarında harç ve vekalet ücreti tapudaki paylarına göre muhdesat değeri üzerinden nispi alınır. Kabul ve ret oranları da göz önüne alınarak davalı … mirasçıları vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta herhangi bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı … mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının ise yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.