Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/13418 E. 2019/6183 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13418
KARAR NO : 2019/6183
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkiline ait malların haczedildiğini açıklayarak davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haciz ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olmakla mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla da alacaklı yararına olduğu,haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere borçlunun söz konusu adresten taşındığının iddia edildiği, davacının yasal karinenin aksini ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu 16.6.2015 tarihli haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmakla birlikte; ödeme emri borçluya 15.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, haciz sırasında davacı üçüncü kişi haciz adresine bir hafta önce taşındığını, haciz sırasında mahale gelen mülk sahibi ise, borçlunun daha önceki kiracı olduğunu, ancak taşındığını beyan etmiştir. Dosya kapsamında yer alan vergi kayıtlarına göre; borçlu haciz adresinden 31.12.2014 tarihinde ayrılmış, üçüncü kişi ise 10.6.2015 tarihinde faaliyete başlamıştır. Bunun yanında, haciz sırasında borçlu hazır olmadığı gibi, borçluya ait evrak da bulunmamış, borçlu ile üçüncü kişi arasında akrabalık bağı olduğuna dair dosyaya yansıyan bilgi ve belge olmamıştır. Buna göre, mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK’nin 96 maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Ne var ki, davalı alacaklı, üçüncü kişi lehine olan karinenin aksini ispat edebilecek herhangi bir delil dosyaya sunmamıştır.
O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.6.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.