Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/1265 E. 2018/16944 K. 08.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1265
KARAR NO : 2018/16944
KARAR TARİHİ : 08.10.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ……

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili, davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili, 03.06.2014 tarihinde haczedilen ……si ile ilgili olarak 3. kişi … tarafından öne sürülen …… iddiasının hukuka aykırı olduğunu, diğer 3. kişi …’un …… iddiasının ise süresinde ileri sürülmediğini belirterek, davanın kabulü ile …… iddialarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi … mahcuz ……sinin mülkiyetinin kendisine ait olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı 3. kişi … usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmalara katılmamış, davaya cevap da vermemiştir.
Mahkemece; 3.kişi …’nin mahcuz üzerinde mülkiyet hakkının bulunmadığı, diğer 3. kişi …’un ise 03.06.2014 tarihli haciz esnasında hazır olduğu, bu tarihte haczi öğrenmesine karşın yasal süresi geçtikten sonra 13.06.2014 tarihinde …… iddiasında bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş,karar davalı 3. kişi … vekili ve davalı 3. kişi … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı 3. kişinin …… iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1-Davalı 3. kişi …’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3. kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi veya İİK’nin 96/1 maddesi uyarınca borçlu tarafından üçüncü kişi lehine …… iddiasında bulunulmasıdır.
Dava şartları ise dava açıldığı andan hükmün verildiği ana kadar var olmalıdır. Dava açıldığı zaman var olan bir dava şartı sonradan ortadan kalkarsa dava, dava şartı noksanlığından reddedilir.
Somut olaya gelince; İİK’nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 03.06.2014 tarihli haciz tutanağı içeriğine göre hazır olan …’nin ” …bu makine bize aittir, faturayı ibraz ediyoruz…” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyan nedeniyle İcra Müdürlüğünce İİK’nin 99. maddesi uyarınca dava açmak üzere süre verilmesi üzerine eldeki davanın alacaklı tarafça açıldığı, dava dilekçesinin tebliği üzerine davalı 3. kişinin mahcuzun kendisine ait olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK’nin 96/1. maddesi uyarınca 3. kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir …… iddiası bulunmakla birlikte davalı 3. kişinin mahcuzun kendisine ait olmadığına ilişkin beyanının …… iddiasından vazgeçme anlamına geldiği nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kararın gerekçesi ile çelişkili şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalı 3. kişi … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b)İİK’nin 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde …… iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre, hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; İİK’nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 03.06.2014 tarihli haciz tutanağına göre; davalı 3. kişi …’un haciz esnasında hazır olduğu, tutanak içeriğinde bir beyanı yer almamakla birlikte, tutanağı hazirun sıfatıyla imzaladığı, hal böyle olunca davalı 3. kişi dava konusu hacizden 03.06.2014 tarihinde haberdar olduğu halde, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.06.2014 tarihinde …… iddiasında bulunduğu anlaşılmakla, alacaklı tarafça bu davalıya karşı İİK’nin 99. maddesi uyarınca, doğrudan açılan davanın süresinde yapılmış geçerli …… iddiası bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, kararın gerekçesi ile çelişkili şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi …’nin (2b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.