Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/12466 E. 2020/2756 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12466
KARAR NO : 2020/2756
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı … vekili ve davalılar …, …, …, …, …, …, …, … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar, 989 ve 718 nolu parsellerin hissedarları olduklarını, dava konusu parsellerde bulunan bina ve ağaçların davacılar tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … cevap dilekçesinde; dava konusu 989 ve 718 nolu parsellere ilişkin yer sahibi olarak her hangi bir hakkının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılardan …, …, …, …, …, …, …, …, … cevap dilekçelerinde; davacıların bahsettiği parseller üzerindeki evlerin bilgileri dahilinde yapıldığını, fakat ağaçların bir kısmının dedeleri tarafından dikildiğini savunmuşlardır.
Diğer davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu parsellerde yapılan binalara ve ağaçlara yönelik muhtesat iddiasını kabul etmediğini, bu ağaçların babası tarafından dikildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 718 parsel nolu taşınmaz üzerinde yer alan ve dosya kapsamında fen bilirkişileri … ve … tarafından sunulan 09.09.2015 tarihli rapor ve inşaat bilirkişisi …tarfından sunulan 21.07.2015 tarihli raporda belirtilen tek katlı betonarme ev ile ziraat bilirkişisi … tarafından sunulan 23.07.2015 tarihli raporda belirtilen 5 adet armut, 4 adet elma, 3 adet kiraz, 4 adet şeftali, 4 adet asma, 2 adet erik, 4 adet ceviz, 1 adet ovaz, 2 adet badem ağacının davacılar adına aidiyetinin tespitine, 989 parsel nolu taşınmaz üzerinde yer alan ve dosya kapsamında fen bilirkişileri … ve … tarafından sunulan 09.09.2015 tarihli rapor ve inşaat bilirkişisi …tarfından sunulan 21.07.2015 tarihli raporda belirtilen zemin, 4 normal kat ve çatı katından oluşan betonarme ev ile ziraat bilirkişisi … tarafından sunulan 23.07.2015 tarihli raporda belirtilen 2 adet elma, 1 adet nar, 2 adet incir, 1 adet erik, 1 adet şeftali, 1 adet kiraz, 3 adet asma ağacının davacılara aidiyetinin tespitine karar vermiş, hüküm, davalı … vekili tarafından esasa, vekalet ücretine ve yargılama giderine ilişkin olarak ve davalılar …, …, …, …, …, …, …, … tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
1. Mahkemece verilen gerekçeli kararın davalı …’e 18.02.2016 tarihinde, davalı …’a 11.03.2016 tarihinde, davalı …’a 18.02.2016 tarihinde, davalı …’a 18.02.2016 tarihinde, davalı …’na 18.02.2016 tarihinde, davalı …’ye 17.02.2016 tarihinde, davalı …’a 18.02.2016 tarihinde, davalı …’e 17.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalılar …, …, …, …, …, …, … yasal 15 günlük süre geçirildikten sonra 11.03.2016 tarihinde kararın temyiz edildikleri görülmekle temyiz dilekçelerinin süresinde olmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçelerinin süre yönünden ayrı ayrı reddine,
2. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı … vekili ve davalı …’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 326/1. maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa’nın 312/2. maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Hemen belirtmek gerekir ki; anılan maddenin uygulanabilirliği, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
Somut olaya gelince, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/730 Esas sayılı dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi dosyasında, bu dosyanın davacıları Ahmet ve Abdullah’ın dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıya ilişkin aidiyet iddiasını ileri sürmeden ve kendilerine muhtesatın tespiti davası açılması için süre verilmeden önce davalı …’nın 30.01.2014 tarihli beyan dilekçesinde, davalı …’ın 28.01.2014 tarihli ön inceleme duruşmasından önce dosyaya girmiş bila tarih beyan dilekçesinde, dava konusu evlerde mülkiyet iddiasınının olmadığını ve evlerin davacılar tarafından yapıldığını kabul ettikleri, eldeki davada, davalı … 21.11.2014 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu aidiyeti istenen evlerin bilgileri dahilinde yapıldığını, davacılara ait olduğunu kabul ettiğini beyan ettiği görülmüştür. Saptanan bu olgular kapsamında; davalılar … ve …’nın davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Saptanan bu olgular kapsamında; bahsi geçen davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri, eldeki davada da davalı …’in davayı kabul ettiği gözönünde bulundurularak yukarıda açıklandığı üzere, HMK’nin 312/2. maddesi gereği, davalının yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK’nin 326/2. mad. uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden davalılar … ve … hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı … vekili ve davalı …’ın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı … vekili ve davalılar …, …, …, …, …, …, …, …’in diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1. ve 2.) bentlerde gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde davalı …’ya iadesine, 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi