Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/11154 E. 2019/5353 K. 21.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11154
KARAR NO : 2019/5353
KARAR TARİHİ : 21.05.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili; borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle müvekkkiline ait makinelerin haczedildiğini, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağ da bulunmadığını bu nedenle hacizlerin kaldırılarak davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, borçlunun hacizde hazır bulunmadığı gerekçesiyle davaya dahil edilmesi için davacıya süre verilmesine rağmen süresinde borçlunun davaya dahil edilmediği bu nedenle taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1.Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nin 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nin 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, borçlu; haciz sırasında hazır bulunmamıştır. Ancak İcra Müdürlüğünün 24.02.2016 tarihli kararıyla borçluya İİK’nin 103. maddesi uyarınca tebliğ yapılmasına karar verilmiştir. Borçlu ise 26.02.2016 tarihli dilekçe ile üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda borçlunun davalı olarak gösterilmesine gerek yoktur. Mahkemece davacının talebinin esastan incelenerek karar verilmesi gerekirken usulden reddi doğru değildir.
2. Kabule göre de; 6100 sayılı HMK’nin 114/1-d maddesi hükmüne göre; tarafların dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması, dava şartlarındandır. Taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılamaz, hüküm verilemez. Davacıya yapılan ihtar kapsamında taraf teşkilinin sağlanması için tebligat masrafı dosyaya yatırılmış olduğundan Mahkemece resen tebligat çıkartılarak taraf teşkili sağlanabilecekken davanın usulden reddine karar verilmesi … olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.