Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2016/10594 E. 2019/6184 K. 19.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10594
KARAR NO : 2019/6184
KARAR TARİHİ : 19.06.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili,haciz adresinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, borçlu ile aralarında bir bağ bulunmadığını, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu belirterek, istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında ortaklık yapısı, aynı alanda faaliyet göstermeleri nedeni ile organik bağ bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; borçlu ve üçüncü kişi şirketler arasında organik bağ bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı üçüncü kişi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davanın esasına yönelik karar verildiğine göre; karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, davanın 10.000 TL üzerinden açıldığı, dava harcının bu değer üzerinden alındığı, Mahkemece de yargılamalar boyunca harç ikmalinin yapılmadığı, buna rağmen hükümde 70.000 TL üzerinden hesaplanan 8.050,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir. Bu sebeple, yargılama sırasında, yatırılması gerekli harcın ikmali yoluna gidilmediğinden, hükümde de yargılama gideri hesaplanırken dava değerinin dikkate alınması gerekirken bu usule riayet edilmeksizin davacı üçüncü kişi aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 5. bendindeki “ …70.000,00 TL üzerinden hesaplanan 8.050,00 TL …” rakam ve sözcüklerinin çıkartılarak yerine “dava değeri olan 10.000,00 TL üzerinden hesaplanan 1.200,00 TL …” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.6.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.