Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/9992 E. 2017/13613 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9992
KARAR NO : 2017/13613
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili,07.11.2013 tarihinde müvekkiline ait olup Niğde 3. Noterliğinin 24/09/2013 tarih ve 011219 yevmiye numaralı taşınır kira sözleşmesi ile borçluya kiraya verilen menkullerin haczedildiğini öne sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, istihkak davasına konu hacizli malların davacıya ait olduğunun haciz tarihinden önce yapılmış olan Niğde 3. Noterliğinin 24/09/2013 tarihli 011219 yevmiye numaralı taşınır kira sözleşmesi, taşınır kira sözleşmesinde yer alan menkuller ile hacizli menkullerin aynı olduğuna dair bilirkişi raporu ve tanık beyanları ile ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre,haciz adresinin takip dayanağı senette yer alan ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile aynı olduğu, bu kapsamda İİK 97/a maddesinde düzenlenen karinenin alacaklı yararına olduğu, davacı 3. kişinin dayandığı taşınır kira sözleşmesinin ise borcun doğumundan sonra düzenlendiği, taşınır kira sözleşmesinde yer alan masa, sandalye, gökyüzü tarayıcı, lazer tarayıcı, sis makinesi gibi menkullerin ayırt edici özellikleri sözleşmede yer almadığı gibi aynı kira sözleşmesinde atıf yapılan 13.09.2013 ve 19.09.2013 tarihli faturaların da borcun doğum tarihinden sonra düzenlendiği ve ayırt edici özelliklerinin bulunmadığı, bu maddi ve hukuki olgular ile mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı 3. kişinin İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.