Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/9829 E. 2015/14207 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9829
KARAR NO : 2015/14207
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R
….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/278 Esas sayılı dosyasında 11/02/2010 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2010/384 sayılı dosyasında takip başlatıldığı, bu dosyaya toplamda 5750,00 TL ödeme yapıldığı, aynı dava dosyasında Yargıtay bozması doğrultusunda 2012/42 Esas üzerinden verilen nihai kararda tedbir ve yoksulluk nafakasına dava tarihi olan 09/12/2009 tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 150,00 TL olarak hükmedildiği, bu ilama dayanılarak başlatılan şikayete konu ikinci takipte (2013/196 sayılı takiple) 05/03/2012-05/03/2013 tarihleri arası biriken nafaka ile devam eden aylar nafakasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Borçlu vekili, 2010/384 Esas sayılı icra takip dosyasında yapılan kısmi ödemelerin şikayete konu takip dosyasında mükerrer olarak istendiğini belirterek takibin kısmen iptalini istemiştir. Mahkeme resen yaptığı hesaplama ile 2012 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin nafaka istemleri ile ilgili alacak miktarları açısından yapılan takibin iptaline karar verilmiştir. Ne var ki, 2010/384 sayılı takip dosyasında yapılan kısmi ödemenin hesaplanmasında, TBK 100. (BK’nun 84.) maddesinde yer alan, faiz ve masrafları ödemede geciken borçlunun, yaptığı kısmi ödemenin alacaklı tarafından öncelikle faize ve masraflara mahsup edilebileceği hükmü uygulanmalıdır. O halde, Mahkeme’ce yapılan kısmi ödemeler yönünden konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.