Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/8945 E. 2015/22960 K. 22.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8945
KARAR NO : 2015/22960
KARAR TARİHİ : 22.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

… ile … ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 12.03.2014 gün ve 170/114 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar … ve müşterekleri vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden … ve müşterekleri vekili Avukat … geldi ve karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

… A R A R

Davacı … vekili, dava konusu 6 sayılı parselin 769 m2 bölümünün…dan, 623 m2 kısmının ise Ursula Erna Schwamm’dan tarihsiz satış senetleri ile satın ve devralındığını, satış tarihinden dava tarihine kadar davacının kullanıldığını, ancak o tarihte Kadastro Mahkemesi’nde davalı olması nedeniyle tapuda intikal yapılamadığını, taşınmazın hükmen…mirasçıları adına tescil edildiğini açıklayarak, taşınmazın bu bölümlerine ait tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar …, …, …, … ve …, 19.10.2012 tarihli yargılama oturumunda imzalı beyanları ile taşınmaz bölümlerinin miras bırakan Tahir tarafından davacılara satıldığını belirterek, davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
Davalılardan …, … ve … vekili, müvekkillerinin satış senetlerinde imzaları olmadığını, bir an satışa değer verilse dahi tapulu taşınmazın resmi şekilde satılması gerektiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılar …kızı …, …, … ve … hakkında açılan davanın reddine, davalılar … kızı …, …, … ve … hakkında açılan davanın kabulüne, … ilçesi 6 parselin tapusunun iptaline, taşınmazın 260/1600 hisse ile …, 260/1600 hisse ile …, 260/1600 hisse ile …, 15/1600 hisse ile …, 168/1600 hisse ile davacı … adlarına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarla niteliğindeki, 13120 m2 yüzölçümüne sahip dava konusu 6 parsel sayılı taşınmaz, 28.07.1969 tarih 64 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı, 3 parselle birlikte tek parça olarak 20 yıldan fazla süre kullanıldığı açıklanarak 23.06.1970 tarihinde…adına tespit edilmiş, dava dışı …ve müşterekleri tarafından açılan tespite itiraz davası sonunda, … Kadastro Mahkemesi’nin 05.06.2003 tarih, 1978/94 Esas, 2003/349 Karar sayılı ilamı ile davacılar ve katılanların davasının reddine, 6 parselin tespit gibi…mirasçıları adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmediğinden 31.03.2003 tarihinde kesinleşerek tapu kaydı oluşmuştur.
Dava dilekçelerindeki açıklamalar ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava; tespit tarihinden sonra, ancak tapu kaydının oluştuğu tarihten önceki satış senetlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Başka bir anlatımla; satış senetlerinin düzenlediği tarihte taşınmaz…adına tespit edilmiş ancak Kadastro Mahkemesi’nde davalı olması nedeniyle tapu kaydı oluşmamıştır. Mahkemece, taşınmazın davalı olduğu süreçte tapuda kayıtlı bulunmadığı dolayısı ile satış ve devir bakımından menkul hükmünde olduğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu taşınmazın öncesi tapuda kayıtlı yerlerden olduğu, tespit sonrası satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanıldığından somut olayda, 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesi hükmünün uygulama imkânı bulunmadığı gibi iddianın öne sürülüş, biçimi ve hükmen oluşan tapunun kayıt tarihi dikkate alındığında uyuşmazlık hakkında TMK’nun 713/2. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Satış tarihi itibarı ile taşınmaz tapuda kayıtlı olduğundan, haricen satışı Türk Medeni Kanunu’nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237 (eski Borçlar Kanunu m.213) Tapu Kanunu’nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış, haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. O halde; mahkemece, davayı kabul eden davalılar yönünden kabul nedeniyle davanın kabulüne, hükmü temyiz eden davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar …, … ve … vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 2.377,20 TL peşin harcın istek halinde bir kısım davalılar … ve müştereklerine iadesine, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.