Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/8563 E. 2017/11001 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8563
KARAR NO : 2017/11001
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacılar vekili, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu 1210 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın vekil edenlerinin yakın mirasbırakanı Hikmet Atalay tarafından yapıldığını açıklayarak binanın vekil edenlerine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, binanın bütün kardeşlerin katkısı ile inşa edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davaya dahil edilen davalılardan …, … ve … eldeki davada savunmada bulumamışlar ise de taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasında dava konusu binanın davacı …. tarafından kendi emek ve sermayeleri ile meydana getirildiğini açıklamışlar, diğer davalılar savunmada bulunmamışlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili taraflar adına paylı mülkiyet hükümlerine göre arsa vasfı ile kayıtlı olan dava konusu 1210 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın tamamının yakın mirasbırakanları… tarafından yapıldığını iddia etmiştir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda; Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından; mahallinde yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları beyanlarında, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın depremden sonra davacılardan …ın eşi, diğer davacıların babaları olan muris Hikmet tarafından yaptırıldığını açıkladıkları, binanın mobilya işinde çalışan tanık… ile duvar, fayans ve sıva işlerini yapan tanık ….n ücretlerini davacılar murisi….n aldıklarını beyan ettikleri, dinlenen davalı tanıkların ise binanın yapımı sırasında inşaat başında davacılar murisi durmuş olmasına rağmen davalıların maddi katkıları ile binanın yapıldığını belirttikleri görülmüştür. Her ne kadar davalı tanıkları, dava konusu binanın davacılar murisi tarafından tek başına yapılmadığı, davalıların maddi katkısı ile inşa edildiği yönünde beyanda bulunmuşlar ise de, bu yönde beyanda bulunan tanıklardan …’ın davalı …’ın kızı…’ın eşi, …’ın davalılardan …’ın eşi, …’ın davalı …’ın eşi, …’ın davalı …’ın eşi, ….n davalı …’in eşi olduğu ve davalı …’ın komşusu olduğunu bildiren diğer t….se davaya konu evin yapımı konusunda görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Saptanan bu olgular karşısında, az yukarıda isimleri zikredilen davalı tanıklarının davanın reddedilmesinde hukuki yararlarının bulunduğu, beyanlarının soyut nitelikte olduğu ve delillerle desteklenmediği, buna karşın bina yapım aşamasında yer alan ve davanın tarafları ile menfaat ilişkisi bulunmayan davacı tanıklarının beyanlarında davaya konu binayı davacılar murisinin kendi nam ve hesabına yaptırdığı ve galeri işiyle uğraştığını beyan ettikleri gözetildiğinde, mahkemece binanın yapımı sırasında malzeme alımında kullanılan ve ustalara verilen paraların davalı olan kardeşler tarafından davacıların murisine gönderildiği ve davacılar murisinin emekli maaşı dışında bir gelirinin olmadığı yönündeki yanlı tanık beyanları esas alınarak davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Tüm bu hususlar gözetildiğinde, toplanan deliller ve tanık beyanlarından davacıların iddialarını ispatladığı görüldüğünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2017 tarihinde oybirlğiyle karar verildi.