Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/83 E. 2015/6395 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/83
KARAR NO : 2015/6395
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda, borçluya çıkarılan icra emri tebliğ zarfının meşruhatında verilen adresin yetersiz olduğu belirtilmesine rağmen TK. 21. maddesinin uygulandığı ve site yönetimine haber verildiğinin şerh verildiğini, tebligatın Yasa ve Yönetmeliğe aykırı olduğunu, 02.05.2012 tarihinde yapılan 103 davetiye tebliğ işleminde ise evrak üzerindeki adresin yetersiz olduğu belirtilip mernise göre tebliğ yapıldığını, müvekkilinin mernis adresinin, “…… Mah. ….. Cad. No:…../11 İç Kapı No:11 …..-Muğla” olduğunu ve müvekkilinin esas itibariyle Almanya’da yaşadığını, Bodrum’daki yazlık evini sadece yaz aylarında kullandığını, usulsüz tebligat nedeni ile müvekkilinin tebliği öğrenme tarihi olan 17.10.2014 tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece borçluya gönderilen icra emri tebligatı usulsüz ise de 103 davetiyesinin tebliği usulüne uygun olduğundan icra emrinin tebliğ tarihinin 02.05.2012 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır, ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir” denilmiştir. Bu Yönetmeliğe göre, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu tebliğ imkansızlığı durumunda tebliğat evrakı iade edilmeden TK. 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmasına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından usulüne uygun şerh verilmeden sadece “mernis adresi” yazmakla yetinilmişse dağıtıcı tarafından 2l/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.
Somut olayda, borçlu …… adına düzenlenen 103 davet kağıdı tebliğ zarfı üzerine “mernis adresi” ibaresi bulunduğundan posta memuru tarafından T.K.’nun 21/2. maddesine göre 02.05.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Tebliği çıkaran merci (icra dairesi) tarafından “muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan tebliğ imkansızlığı durumunda tebliğ evrakı iade edilmeyerek Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılması” gerektiğine ilişkin bir şerh bulunmadan TK. 21/2. maddesine göre yapılan tebligat işlemi usulsüzdür. Bu nedenle borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği 17.10.2014 tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.