Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/8080 E. 2015/21227 K. 26.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8080
KARAR NO : 2015/21227
KARAR TARİHİ : 26.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2014
NUMARASI :
DAVACI : K.. B..
DAVALI : Ali Osman Uygun
DAVA TÜRÜ : Şikayet

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 22.01.2015 tarih, 2014/. Esas, 2015/. Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Borçlu K.. B.. vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda; 6487 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi gereğince, idarenin mal hak ve alacaklarının haczedilemeyeceğini, öte yandan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesi ve İİK’nun 82. maddesine göre de haciz konulamayacağını açıklayarak, Halk Bankası Kartal Şubesi nezdindeki 07100004 ve 07100007 nolu hesaplara konulan hacizler ile birlikte icra dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, 6487 sayılı Kanun’un 21.maddesi ile değişik 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesi nedeniyle haciz yasağı bulunduğundan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin 13. fıkrasında; ”04.11.1983 tarihinden bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihe kadar kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazların idare tarafından kamulaştırılması hâlinde kamulaştırma bedeli ve mahkemelerce malikleri lehine hükmedilen tazminat ile bu davalara ilişkin mahkeme ve icra vekalet ücretleri de, idarelerce bu maddenin sekizinci fıkrasına göre bütçelerden ayrılacak paydan ve aynı fıkrada belirtilen usule göre ödenir ve işlem yapılır. Bu alacaklar için de bu maddenin on birinci fıkrası, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan her türlü davalarda ise yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır” düzenlemesi mevcuttur.
Ancak 6487 sayılı Yasa’yla değişen, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası, Anayasa Mahkemesi’nin 13.11.2014 tarih ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa’nın 11. maddesinde, Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesi ise hakimlere herşeyden önce Anayasa’ya uygun olarak hüküm verme yetkisi
-//-

tanımıştır. Anayasa’nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa’ya aykırılığı saptanmış, yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermektedir. Zira iptal edilen hükmün uygulanması, hak arama hürriyetinin içini boşaltma anlamına gelecek ve Hukuk Devleti ilkesi ihlal edilmiş olacaktır. Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay’ın iptal kararının yürürlüğe girmemiş olması halinde dahi Anayasa’ya aykırılığı saptanmış yasa hükümlerinin uygulanamayacağına işaret eden kararları vardır. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını duyurması, iptal edilen yasanın uygulanmasını durdurucu bir tedbir niteliğine bürünmektedir. Karar gerekçelerinin yazımı ve yayımlanmasının uzun süre alması karşısında hiç olmazsa iptal kararının duyurulması, Anayasa’ya aykırı yasa hükmünün uygulanmasını engelleyecektir. (Turan Yıldırım Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İd. Huk. Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi-Amme İdaresi Dergisi, cilt:26) İptal hükmünün Resmi Gazete’de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa’ya uygun yeni yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyecektir.
Somut olayda; 18.07.2013 Karar tarihli takip konusu ilamda; idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü gerektiğinden 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa’ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığı kalmadığından, kamulaştırmasız elatmaya dayalı tazminat ilamlarından kaynaklı takiplerde borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına haciz uygulanması hukuka uygundur. Açıklanan nedenlerle Anayasa Mahkemesi’in anılan iptal kararı kapsamında, 6487 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekirken, onandığı anlaşıldığından alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile mahkeme kararının alacaklı yararına bozulmasına karar verilmek gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.01.2015 tarih ve 2014/26551 Esas 2015/1345 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA ve 57,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.11. 2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.