YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7709
KARAR NO : 2017/7277
KARAR TARİHİ : 17.05.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar, ortak miras bırakan …’a ait iken kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tapuya tescil edilen … ada … ve … parsellerin miras ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki sebebine dayanarak tapu kaydının iptaliyle miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece verilen 16.09.2010 tarih, 2009/10 Esas, 2010/99 Karar sayılı davanın kabulüne yönelik ilk hükmün davalılarca temyizi üzerine, Dairemiz 17.11.2011 tarih, 2011/1795 Esas, 2011/5964 Karar sayılı ilamı ile “…nizalı taşınmazların, evveliyatında yanların kök murisine ait olduğu anlaşıldığına göre; bu kişinin sağlığında bu yerleri tarafların murislerine özgüleyip özgülemediğinin kapsamlı olarak soruşturulması ya da davalıların murisine bakım karşılığı olarak kadastrodan önce hibe edip etmediğinin araştırılması, bu konuda taraf tanıklarından ve yerel bilirkişilerden bilgi, duygu ve görgüye dayalı bilgilerinin alınması, çelişki olduğunda giderilmeye çalışılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi…” gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, bozma uyarınca yapılan araştırma sonucunda dip muris …’a ait olan taşınmazın davalılara bağışlandığının davalılarca kanıtlanamadığı sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, … parsel maliki davalı … oğlu … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tapu ve kadastro tutanaklarına, mirasçılık belgesine göre öncesi tapusuz olup zilyetlik yoluyla kadastroca 2580,07 m2 yüzölçüm ile … ada … parsel numarası ile … oğlu … adına 30.10.2008 tarihinde tespit edilen taşınmazın öncesinin tarafların dip murisi …’a ait olduğu, ancak 60-70 yıldan beri davalı ile yakın mirasbırakanı …’un zilyetlik ve tasarrufunda bulunduğu, davacıların zilyetliğinin kabule yetecek şekilde kanıtlanamadığı, 24.05.2010 ve 27.01.2014 tarihlerinde taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen 1957 doğumlu yerel bilirkişi …, 1958 doğumlu …, 1948 doğumlu davalı tanığı …, 1944 doğumlu davalı tanığı …, 1935 doğumlu yerel bilirkişi … beyanlarından anlaşılmaktadır.
Az yukarıda yapılan açıklamalar nedeniyle davacının kendi nam ve hesabına zilyetliği de kanıtlanamadığından … ada … parsele yönelik davasının reddine karar verilmesi gerekirken takdirde hataya düşülerek davanın kabulünde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı …’un temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 17.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.