Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/7561 E. 2015/12021 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7561
KARAR NO : 2015/12021
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve tazminat, muhdesatın tespiti

Davacı-birleşen dava davalısı …… ve müşterekleri,birleşen-dava davacısı … ile davalı …. aralarındaki elatmanın önlenmesi ve tazminat, muhdesatın tespiti davasının reddine dai.. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 17.07.2013 gün ve 431/366 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar-birleşen dava davalılar vekili ve birleşen dava davacı ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KA R A R

İlk davada davacılar …Apt. .. Blok No: .. adresinde bulunan ..numaralı dairenin kendilerine ait olduğunu, davalı … davacıların rızası dışında daireye, yerleşip kullanmaya başladığını açıklayarak, dava konusu taşınmazda davalının elatmasının önlenmesine, dairenin boşaltılmasına ve davalının daireyi haksız olarak kullandığı 5 yıllık süreye ilişkin 10.000 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava davacısı … vekili, dava konusu….. Blok ..numaralı dairenin üzerinde bulunduğu 14 ada 1 parsel sayılı taşınmazın muris ve kardeşleri ile birlikte satın alındığını, murisin vefatından sonra yapılan taksimde A blok 2 numaralı dairenin kendisine düştüğünü açıklayarak.. blok .. numaralı dairenin mülkiyetinin vekil edeni … ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ….., dava konusu dairenin … ait olduğunu, … tarafından kendisine tahisis edildiğini, malik sıfatı ile kullandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın arsa vasıflı olduğu, hukuken tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açılamayacağı belirtilerek asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden; dava konusu taşınmaz hakkında yapılan bir kamulaştırma işlemi veya halen görülmekte olan bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı gerekçeleriyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl dava davacılar-birleşen dava davalılar vekili ve birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre birleşen dava davacısı … vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

2- İlk dava davacıları-birleştirilen dava davalılarının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, paylı mülkiyete konu taşınmazda elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. (TMK.m.683 vd).
Dava konusu dairenin bulunduğu 14 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin getirtilen tapu kayının incelenmesinde; taşınmazın arsa niteliği ile paylı mülkiyet olarak kayıtlı olduğu ilk davanın davacıların yanında dava dışı başka paydaşları da olduğu görülmektedir. 4721 sayılı Yasa’nın 683. maddesine göre; ” bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, tasarruf özgürlüğüne yönelik saldırılara karşı elatmanın önlenmesi davasını açabilir” kuralı mevcuttur. Yine aynı Kanun’un TMK’nun 718. maddesinde ise mülkiyet hakkının kapsamı, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Açıklanan bu olgular karşısında; Kanunda öngörülen istisnalar dışında, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden, arz malikinin taşınmaz üzerinde fiilen meydana getirilen ve tapuda kayıtlı olmayan yapı üzerinde mülkiyet hakkını kullanması engellenemeyecektir.
O halde, davada uyuşmlazlığın TMK’nun 683 vd. maddeleri çerçevesinde çözümlenmesi, bu amaçla iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirke; yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; İlk dava davacıları birleştirilen dava davalılarının temyiz itiralarının yukarıa 2. bentte gösterilen sebeple yerinde olduğundan; ilk davanın reddine ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, birleşen dava davacısı … temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen sebeple reddine ve birleştirilen davanın reddine ilişkin hükmün ONANMASINA, HUMK’un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılar birleşen dosya davalılarına iadesine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,40 TL’nin birleşen dosya davacı ve davalılardan alınmasına, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.