Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/7213 E. 2015/9786 K. 30.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7213
KARAR NO : 2015/9786
KARAR TARİHİ : 30.04.2015

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, borçlu …. hakkında yapılan icra takibinde müvekkilinin iş yerinde 26/06/2012 tarihinde haciz yapıldığını ve haciz sırasında müvekkiline ait malların haczedildiğini, davacının borçluyla ilgisinin olmadığını iddia ederek davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı, mahallinde yapılan keşif, uzman bilirkişi raporları ve vergi dairesinin yazısına göre borçlu ile davacının akraba olduğu ancak davacının 05/08/2003 tarihinden beri aynı adreste faaliyet gösterdiği, borçlunun iş yeri ile ilgisinin olmadığı, birlikte çalışmadıkları ve borçlunun adresinin farklı olduğu, dava konusu mahcuzların borçluya ait olmadığı gerekçesiyle istihkak iddia eden 3. kişinin açmış olduğu davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.
İİK’nun ihtiyati haczi tamamlayan merasim başlıklı 264. maddesinin 1. fıkrası “Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. 4. fıkrası ise, “alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip telebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır…” hükmüne amirdir. Dairemizce geri çevirme yoluyla dosyaya getirtilen asıl takip dosyası olan İcra Müdürlüğü’nün 2012/10279 Esas sayılı takip dosyası içeriğinin ve 25.03.2015 tarihli mahkemeye hitaben yazılan İcra Müdürlüğü üst yazısının incelenmesinden; takibin 22.05.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınarak açıldığı ancak esas takibe geçilmediği anlaşılmıştır. Bu bilgilere göre, ihtiyati haciz hükümsüz kaldığından istihkak davası da konusuz kalmaktadır. Bu durumda “konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 99,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.