Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2015/6606 E. 2015/12425 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6606
KARAR NO : 2015/12425
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti

…. ile…… ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair …Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 26.11.2013 gün ve 397/993 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına konu dava konusu 101 ada 867 parsel sayılı taşınmazın 3000 m2’lik kısmı üzerinde bulunan üzüm bağının vekil edeni tarafından yetiştirildiğini açıklayarak, vekil edeni tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, dava konusu üzüm bağının mirasbırakan tarafından yaptırıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerindeki bağ omcalarının davacı tarafından meydana getirildiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilemesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmazın bağ vasfında, paylı olarak davacı ve davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf, dava konusu taşınmazın 3000 m2’lik bölümü üzerindeki üzüm bağının kendisi tarafından yetiştirildiğini açıklayarak tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece, mahallinde keşif yapılmamış, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası kapsamında alınan bilirkişi raporu ve duruşmada dinlenen tanık beyanlarına itibar edilerek, dava konusu üzüm bağının muris İbrahim tarafından yetiştirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda nizalı taşınmazın bulunduğu yerde yöntemine uygun olarak keşif yapılmalı ve taraf tanıklarının 6100 sayılı HMK’nun 243 ve 244 madde (HUMK’nun 258 ve 259. maddeleri) hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmak suretiyle mümkün olduğunca taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri gereklidir. Tanıkların anlatımları arasında çelişki bulunduğu taktirde, yeniden huzura alınarak bu çelişki mümkün olduğunca giderilmeye çalışılmalıdır.
Şu halde, Mahkemece mahallinde keşif yapılarak, yukarıdaki açıklamalar ile iddia ve savunma kapsamındaki bilgi ve belgeler göz önünde bulundurularak taşınmaz üzerindeki üzüm bağının davacı tarafından dikilerek yetiştirilip yetiştirilmediği hususu üzerinde durulması, tanıklara sorular yöneltilmek suretiyle olayın aydınlığa kavuşturulması, üzüm bağının yaşı, yeri ve özellikleri konusunda uzman ziraat bilirkişi ve fen bilirkişilerden gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi gerekmektedir. Belirtilen konularda eksik inceleme ve araştırma yapılması doğru değildir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK, m. 297/ç) ve HUMK’nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.