YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/632
KARAR NO : 2015/6419
KARAR TARİHİ : 19.03.2015
İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu aleyhine ……… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/230 Esas-2014/430 Karar sayılı ilamına dayalı olarak, ecrimisil alacağı, vekalet ücreti, yargılama giderleri ile işlemiş faiz talebiyle ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu vekili, takip dayanağı ilamın men’i müdahale ve kal’e ilişkin olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, takibe konu ilamın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olduğu, kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 443/4 (HMK’nun 367/2) maddesi gereğince gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra İflas Hukuku, 3.cift sayfa 2212)
Somut olayda, ……….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/230 Esas-2014/430 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; Mahkemece davalıların ………… Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddedilip kesinleştiği belirtilerek alacaklıların müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, ilamın infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmamaktadır.
O halde Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.