YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6308
KARAR NO : 2015/9006
KARAR TARİHİ : 21.04.2015
Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti
….. ve müşterekleri ile ….. aralarındaki muhdesatın tespiti davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 10.07.2013 gün ve 795/315 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde belirtiği dava konusu 3750 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu muhdesatın davacıya ait olduğunu ortaklığın giderilmesi davasında kabul ettiklerini, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı halde eldeki davanın açılmasında davacıların hukuki yararı bulunmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere ve kural olarak; tespit davalarında tespit davası açanın güncel hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı HMK’nun 106. maddesinin 2. fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı olması bulunmalıdır.” denilmektedir. Taraflar arasında görülmekte olan bir ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da taşınmazın veya üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma işlemine tabi tutulması gibi durumlarda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatları meydana getirenin tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu benimsenmektedir. Hukuki yarar dava koşulu olup, sadece dava açıldığı zaman değil, dava sona erinceye kadar devam etmesi gereklidir.
Somut olaya gelince; temyize konu olan bu davada hukuki yarara esas davanın 17.06.2014 tarihinde karara bağlandığı ve dava konusu taşınmazın satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiğine göre, başlangıçtaki hukuki yararın ortadan kalktığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,40 TL’nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.